Bir ilişkinin dinamiğine bakarak, ilişki içindeki iki kişinin nasıl bir çocukluk yaşamış olduğunu çok az yanılma payıyla tahmin edebiliriz. Veya iki kişinin çocukluğunda kendisine bakan kişiler ile nasıl bir bağ kurduğuna (veya kuramadığına) bakarak ileride yaşayacakları ilişkilerin kaderi hakkında çok şey söyleyebiliriz, yine çok az yanılma payıyla.
Attachment.... Hani çocuklukta bize bakan, bizi koruyan, bize sevgi ve ilgi gösteren (veya bunları yapamayan) o insan(lar)la kurduğumuz bağ, bağlanma veya yokluğu, bağlanamama..
Üç tür kişilik var bu teoriye göre:
Bir ilişkide terkedilme korkusu yaşamıyor, kendinizden emin iseniz, kendinizi güvende hissediyor, bağlanma ve güvenme sorunu yaşamıyor iseniz, ne istediğinizi, ne beklediğinizi biliyor ve bunu açıkça dile getirebiliyor iseniz, siz securely attached (güvenli, pozitif, sağlıklı bağlanan ) türsünüz. Çocuklugunuzda size bakan kişiler size ihtiyacınız olan sevgi, saygıyı, güveni vermiş, sizi güvende hissettirmiş, ihtiyaçlarınıza karşılık vermiş, sizi dinlemiş ve sağlıklı bir bağ kurulmuş.
Bir ilişkide sürekli ilgi isteyen iseniz ve bunu sürekli yapıyor iseniz, verilen sevgi yetmiyor ise, terkedileceksiniz diye paranoya, korku, kaygı yaşıyor iseniz, hatta bu yüzden isteklerinizi dile getiremiyor ve sessiz kalıyor iseniz siz anxious (anksiyeteli, kaygılı) türsünüz.
Bir ilişkide karşınızdaki insana bir sıcak bir soğuk davranıyor, bir çekiyor bir itiyor ama istediği ilgiyi bir türlü veremiyor hatta vermek istemiyor iseniz, ona güvenemiyor, size yaklaşmasına izin vermiyor, aranıza duvarlar örüyor, ama yine de bu ilişkiyi bitiremiyor hatta tam tersi terkedileceğinizden korkuyor, hatta kendinizi gösterir iseniz terkedileceğinizden emin iseniz, siz avoidant (iten, ilgisiz, soğuk) olansınız.
Son iki tür insanın (anxious ve avoidant olanların) çocukluğunda ne yazık ki sağlıklı ilişkiler yok gibi. Ya yeterince sevgi verilmemiş, saygı gösterilmemiş, çokça eleştirilmiş, beğenilmemiş, yeterli bulunmamış ya da terkedilmişlik duygusu yaşamış, hatta terkedilmiş çocuklar.
Ne tuhaftır ki, günümüzdeki ilişkilerde ikinci (anxious) tür, üçüncü (avoidant) tür kişiye tutuluyor, ona aşık oluyor.
Bu tür ilişkinin yürümesi zor, hatta ayrılmak en iyisi diyenler çokça. Ama bir yolu var. Avoidant olanın, yani soğuk olan ve ilgi gösteremeyenin, ilgi göstermesi, bu konuda küçük adımlar atması gerek; çünkü anxious olan bir çok denemeden ve hayal kırıklığından sonra artık bıkacak ve bir başkasını seçecektir, büyük ihtimalle birinci türden (securely attached) bir başkasını. Anxious, yani hep sevgi isteyen tarafın, yapabileceği şey ise, şayet partneri avoidant ise, bolca sabretmesi, çok yavaş gitmesi ve zaman içinde güven kazandırması - tabii buna değer ise ve o kadar sabrı varsa. Yapacakları en iyi şey ise niye böyle davrandıklarını analiz etmeleri, cocukluklarını çalışmaları ve birbirlerine birer küçük adım atmaları.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder