Bir şeyleri, birilerini, hayatları kontrol etmek ve değiştirmek için çok çaba harcıyoruz, ve bu çabamız boş ve anlamsız. Kimseyi değiştirmeye, kimseyi kontrol etmeye hakkımız yok.
Evren bize işaretler gönderiyor, bak burada yanlış yapıyorsun, şunu yapman gerek diyor. Görmüyor ve değişmiyor isek daha ağırı geliyor. Amaç en iyi versiyonumuza ulaşmak. Hayat bir sınav, bir yarış değil.
Güne odaklanmak, günü bitirmek, şu anda kalmak önemli. Ne geçmişe takılı kalmalıyız, çünkü değiştirmemiz mümkün değil, ne de geleceğe yönelik planlar yapmalıyız, çünkü her şey değişebilir.
Gelecekte olması muhtemel problemler için kaygılanmak, endişe duymak yararsız. Her sorun çözümü ile geliyor.
Öğrenmemiz gereken akışına bırakmak, olanı geldiği gibi kabul etmek, teslim olmak; ancak bu yapabileceğimiz en zor şey.
Başkalarının seçimlerinden biz sorumlu değiliz. Başkalarının sorunlarından da. Yakınlarımıza yardım ederken onları kontrol etmek, hayatlarını hakkında kararlar almak yanlış. Asıl yapmamız gereken hayattaki seçimlerinde onları kollamak ve isterlerse işlerini kolaylaştırmak.
Çok ileriye yönelik planlar yaparken bugün, şu an ne olmalı gerçeğini kaçırıyoruz. Resmin bütününe bakarken içindeki detayları görmüyoruz. Başkalarına yardım ederken yanı başımızda yardıma ve sevgiye muhtaç olanları unutuyoruz. İleride rahat bir yaşam sürmek için uzun saatler çalışan, eve geç gelen ama çocukları, ailesi ile vakit geçiremeyen, şu anı yaşamayan, yaşanabilecek güzel anları kaçıran o insanlar gibiyiz.
Birisinin yaşamı hakkında yargıda bulunmak ve üstüne yorum yapmak gibi bir hakkımız olamaz. Onun yerinde değiliz, onun yaşadıklarını yaşamıyoruz, bütün detayları bilmiyoruz. Öğüt vermek, bilmişlik yapmak lüzumsuz.
Birisinin yanında olmak demek onun hayatını kontrol altına almak, bir şeyleri onun için yapmak, öğüt vermek, emir vermek, değişim için zorlamak demek değil. "Bir çay yapayım mı, dinliyorum" cümlesi söylenebilecek en güzel şey.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder