30 Nisan 2018 Pazartesi
Bir daha anlatayım
Iyi insan olmak
Bir din, bir inanç "iyi insan ol" dedi diye değil de; mantığımla, kalbimle, ruhumla, vicdanımla iyi insan olmak istiyorum.
27 Nisan 2018 Cuma
Maskülen harekete cevap
Bak ben "erkek ölsün, bütün sorun erkek" demiyorum. Patriarchy sorundur diyorum. Patriarchy kafasına bir sürü kadın da var çünkü. Patriarchy kafasındaki kadın da erkek de asıl sorun. Işte bu yüzden sadece kadına saldıran ve kadına nefret kusan maskülen hareket yanlıştır.
Askerlik yanlıştır diyen maskülen harekete haklısın derim. Ancak maskülen hareket diyor ki "kadın götünün üstünde otururken biz ölmeye gidiyoruz". Seni ölmeye gönderen patriarchy, kadın değil. Bunu düşündün mü? Seni savaşa kadın mı gönderiyor? Kaldı ki savaşta en cok yara alan kadın ve çocuk.
Kadına ve çocuğa tecavüz ediliyor savaşta, siviller ölüyor, başlarında bombalar patlıyor. Evsiz yersiz yurtsuz ve kimsesiz aç sefil kalan kadının ve çocuğunun başına gelebilecekleri düşünsene. Sınıfımda ne tecavüz hikayeleri var. Tecavüz edilmiş onca kadın çocuğunu kaybetmiş onca anne hikayesi duyuyorum. Gerçek hikayeler bunlar. Suriye'den yola çıkan 10.000 çocuğa ne oldu hala kimse bilmiyor. Sence annesi babası savaşta ölen çocuğa ne oluyor, bir düşün. Sana anlatmaya dilim varmıyor.
Hayat boyu nafaka yanlıştır diyen cümleye haklısın derim ama ne zaman biliyor musun? Kadın ekonomik hayata eşit katılabildiğinde, ekonomik bağımsızlığını kazansın diye eşit fırsatlar sağladığımızda. Kadına nafaka ödüyorsan yine patriarchy yüzünden.
26 Nisan 2018 Perşembe
Patriarchy oyunu
Bir erkek hiyerarşisi kurmuşsun, bunu erkek olduğun için ve fiziksel olarak kadından ve başka erkekten güçlü olduğun için yapabilmişsin. Kendine alpha erkek demişsin.
Erkek hiyerarşisinin içine öteki erkekleri de yerleştirmiş, adlarına beta omega demişsin ve en sona kadını koymuşsun; hatta çoğu zaman "senin saçın uzun aklın kısa" diyip hiyerarşinin dışında tutmuşsun.
Hierarchynin sonunda ve dışında kalanları aşağılamış (ibne, tekerlek, zenci, fakir, varoş, Kezban, köylü vs) onlara şiddet uygulamışsın. Kurduğun oyunun içinde kalmak ve ceza almamak ve yaşama devam etmek için de bu oyuna katılmış kadınlar ve diğer erkekler.
Zaten kafalarını da yıkamışsın o vakte kadar - demişsin ki "en doğrusu bu, normal olan bu, estetik olan bu, böyle olursan sevilirsin, secilirsin, bakımlı ol, seksi ol, evlen çocuk yap, evde otur, karışma, işin bu, erkeğe hizmetmek senin görevin, benim dediklerim doğru".
Kurduğun oyuna patriarchy diyorlar. Karşında duran tek şey ise feminism. Ve bunu biliyorsun. Sana karşı duran kadını ve kurduğun oyunu ve çıkışı gören bu yüzden feminist harekete katılan erkeği yıkman için de yine bir haltlar yemen lazım.
Mesela kadına "bir sikilsen geçer, çirkinsin, kıskançsın, erkekten nefret ediyorsun, istenmeyen kadın da gidip feminist oluyor" diyeceksin; erkeğe de "ibne misin nesin, sen de erkek misin, hanımcı orospu çocuğu, am peşindesin" diyeceksin.
Veya karşı erkek hareketleri başlatacak, yeni akımlar yaratacaksın, adına manosphere diyeceksin, red pill blue pill diye terimler üreteceksin, maskülen hareket grupları oluşturacaksın, "erkek arkadaşın önce gelir orospu değil" diye davranışları kodlayacaksın.
Askerlik yapıyorsan sebebi patriarchy. Omuzlarına erkek olmanın getirdiği sorumluluklar biniyorsa sebebi patriarchy. Hayatının sonuna kadar nafaka ödüyorsan sebebi patriarchy. Kadın üstünde bir ağırlıksa sebebi patriarchy. Başarılı kabul edilmeyişinin bile sebebi patriarchy.
Kanada'da incel manosphere kadına nefret
Kanada'da bir adam pazartesi günü kadınların çoğunlukta olduğu kalabalığa girdi. 10 kişiyi öldürdü. Başta terör sandılar ama sonra işin iç yüzü ortaya çıktı. Adam incel (involuntary celibacy) ve kadınlardan nefret ediyor. Kadınları öldürmek için arabasıyla kalabalığa girmiş.
Incel ne demek onu anlatayım. Açılımı "involuntary celibacy" yani seks yapmak istiyor ama yapamıyor. Kadın onunla sevişmiyor. Incel adamların en büyük ortak özelliği kadına duydukları nefret ve manosphere gruplarında oluşları.
Kadınlarla sevişme hakkı olduğunu düşünen bu adamlar (çünkü erkek olarak bu onun hakkıdır ve kadın evet demelidir) kendisiyle sevişmeyen kadınlara karşı kin ve nefret besliyor. Ve bir erkekler grubu oluşmuş. Grupta ise kadına duyulan nefret körükleniyor.
Sonunda da işte olan bu. Kadınların olduğu bir kalabalığa gir kadın öldür. Manosphere grupları bence kapatılmalı. Burada da var bunlardan, isimleri masculine grup.
Adı maskülen, masculine, bros before hoes, brocode olan hemen hemen her şey manosphere. Kendine alpha diye isim bulan hesaplara da dikkat edin.
Bu adamlar lise, kolej, üniversite yıllarında hapis kalmış, o döneme kilitlenmiş, "herkes seks yapıyor, ben niye yapamıyorum, alphaya bak bütün kadınları götürüyor, kadın alphaya veriyor, bana vermiyor, orospu kadın, senden nefret ediyorum" kafasındalar.
Dikkatli bakarsanız çevremizde çok var bu kafada adam. Belki kendilerine incel veya manosphere demiyorlar ama öyle oldukları çok açık.
23 Nisan 2018 Pazartesi
Organic sevgi ve ilgisizlik
Sevgiyi göstermenin tek yolu yok. Ancak gösterilmediği zamanlar nettir gibime geliyor. Yani iki dudak arasından güzel cümleler de çıksa şayet onun orada olduğunu gösteren bir davranış biçimi yoksa işte o zaman durmalı.
İnsan bir insana beni seviyor musun diye sormamalı. Bundan emin olacak öyle davranışlar sergilemeli ki bunu sormaya gerek bile duyulmamalı. Şayet soruyor iseniz başınız dertte demektir.
Organic olarak gelişmeli aradaki sevgi. Birisinin sizi önemsemesini, birisinin sizi ciddiye almasını, birisinin sizi sevmesini istemeyemezsiniz, zorlayamazsınız. İstediğiniz kadar taktik yapın dönüp dolaşıp döneceğiniz yer aynı olacaktır.
İlgisizlik ve sevgisizlikten rahatsızlık duyduğunuzu söylemelisiniz, beni yanlış anlamayın. Ama bir kere, hadi bilemedin iki kere, söylenmesi yeterli olmalıdır. Sürekli tekrar eden ilgisizlik sevginin olmayışını gösterir. Çekip gitmelisiniz bu durumda.
Ilgisizlik ve sevgisizlikten yakınıyor iseniz cekip gitmeli mi kalıp savaşmalı mı? Bazı durumlarda - sürekli şikayet ediyor ama hiç bir şeyi değiştiremiyorsanız - çekip gitmek belki de ilişkiye yapılacak en iyi şeydir.
22 Nisan 2018 Pazar
Feminist mi humanist mi
Feminist diye düşündüğümüz bazı konuların üstüne yorum yapmak için çoğu zaman "bu aslında feminist bir konu mudur, yoksa humanist bir konu mudur, yoksa ethical bir konu mudur" diye düşünmek gerekiyor.
Durum böyle olunca "acaba ben her şeyden önce feminist miyim, yoksa humanist miyim" diye soruyorsun kendine. Feminist konulara yaklaşıyor olmanın nedeni gayet hümanist bir düşünce tarzı olabilir.
Ve aslında her şeye humanist bir şemsiye altından bakıyor isen hem feminist olursun, hem vegan, hem de lgbt hakları savunucusu, hem de mülteci hakları savunucusu.
12 Nisan 2018 Perşembe
Eşcinsellik
Eşcinsellik hep vardı, hem de en başından beri ve hep olacak.
İnsanlar için eşcinsellik ve başka seksuel deneyimler normaldi başlarda. Insanlar birbirini ayıplamazdı. Her şey mümkündü.
Derken tek tanrılı dinler geldi ve cinselliği ayıplar olduk. Kadın erkek arasındaki karı-koca ilişkisi dışındaki bütün cinsel deneyimler günah oldu, ayıp oldu. Erdemli cinsel deneyimin tanımı yapıldı. İnsanlar saklandı, üstüne konuşmadı. Eşcinseller sakladılar. Oysa hala yaşanıyordu ama gizlenerek.
Derken yaşadığımız zaman dilimine girdik. Gender ve sexuality konusunda bilgilerimiz arttı. Kadın cinselligini daha iyi tanır olduk, çünkü öncesinde kadınin cinselligini yok saymıştık. Feminism kadın cinselligini ortaya koydu, yeni şeklini ve özgürlüğünü verdi. LGBT haklarıni konuşurken artık daha bir kabul eden toplum şekil almaya başladı. Her kadın biseksueldir diyen arastirmalar paylaşıldı sonrasında. Ve insan saklanmaktan vazgeçti. Üstüne konuşur oldu. Her türlü deneyime açık oldu. Kendine etiket koymaktan vazgeçti. Ve sosyal medyada tartışılır oldu. Yani cinselligimiz zenginleşti, cessurlasti. Cinselligin ve cinsel kimliğin bir yelpaze olduğunu yavaş yavaş kabul eder olduk. Hetero değilsen eşcinselsin değil artık. Binlerce tanım ve deneyim mümkün. Ve insanlar korkmuyor yaşıyor artık. Bu durumda kendilerine hetero demek o kadar basit değil.
İşin başka yönü kendine tanım koymaktan, kendine isim vermekten, "ben kadınım ben erkeğim ben kadından hoşlanıyorum ben erkekten hoşlanıyorum" demekten kaçınan bir duruş da mümkün. Ben dahilim bu gruba. Sırf kadın ve erkek tanımına karşı durduğumdan. Politik bir duruş bu. Ve oldukça yaygın Birleşik Krallık'ta.
Bana hetero musun, biseksüel misin, panseksuel misin diye sorarsanız buna cevap vermeyeceğim. Bir, özel bir soru bu. İki, etikete karşıyım. Size en iyi ihtimal nonbinary derim. Ve bundan sonra kendime kadın demeyeceğim.
İyi günler.
Niye yargılama?
Şayet absolute ethics değil de relative ethics'e inanıyor isen niye başka kültürleri, zamanları, insanları yargılıyorsun?
Türkçesi:
Şayet "mutlak doğru vardır" cümlesi inandığım şey değil diyorsan; onun yerine "bir şey geliştiği ve içinde olduğu şartlar içinde incelenmelidir, mutlak doğru yoktur" diyorsan o zaman niye sürekli başka insanları ve inandıklarını, yaptıklarını yargılıyorsun?
Güç gösterisi
Özne ve nesne arasındaki ilişkiyi mercek altına almak hoşuma gidiyor. Nesne gibi gözüken şeyler bazen öznenin tam kendisi olabiliyor (BDSM) . Veya nesne özne olduğunun farkında değil (Demokrasi). Kontrol edilen kim, kontrol eden kim? Veya kontrol var mı?
Özne ve nesne arasındaki güç dengesi nasıl sağlanmış mesela? Öznenin nesneyi kontrol ermesine kim nasıl niye izin vermiş mesela? Nesne özneye gücü vermiş mi yoksa manipüle mi edilmiş yoksa zorla mı alınmış? Nesne belki de özneyi kendisi yaratmış ve buna niye gerek duymuş?
Bdsm, feminism, patriarchy, veganism, tanrı din, demokrasi ve başka siyasi yönetim sistemleri vs vs... Iyice bakın içine bunların ve mutlaka bu özne ve nesne arasındaki güçler dengesine ve kontrolü inceleyin. İnanılmaz ayrıntılar gizli. Ve hepsi aynı yere çıkıyor.
9 Nisan 2018 Pazartesi
Sana notlar.
8 Nisan 2018 Pazar
Satranç
Zoraki bir satranç oyununa dahil edilmiş gibiyim. Ama üç hamle ötesini bile düşünemiyorum. Aksi gibi ben taktik sevmem. Bir savaş olsa kaybeden taraf ben olurum. Taktik bilirim bilmesine ama yapmam. Taktik ile kazanılacak bir şey yok.
7 Nisan 2018 Cumartesi
Erkek ve hissetmek
Erkeğe "sen erkeksin, ağlama" diyoruz. "Erkek ol duygularını gösterme" diye tembih ediyoruz. Erkek olduğu için üzülmesini, ağlamasını hatta hatta karı (!) gibi gülmesini engellediğimiz erkeğe izin verdiğimiz tek bir duygu var, o da kızgınlık.
Duyguların adını bilmeyen, hissetmesi yasaklanmış erkek çocukları yetiştiriyoruz. Kızgınlık ile nasıl baş edebilecek bu konuda hiç bir şey öğretmiyoruz. Duygularını saklayan, onlarla baş edemeyen erkek çocuğunun ve sonra yetişkin erkegin içindeki kızgınlık katlanıyor.
Halbuki çocukken her duygunun adı konulmalı, her duyguyu hissetmeye izin verilmeli ve negatif duygular ile nasıl başa çıkabilecekleri öğretilmeli çocuklara; kız çocuğu olsun erkek çocuğu olsun.
Depresyona adil çözüm
Doktora gidersiniz "uyuyamıyorum" dersiniz veya "depresyondayım sanırım". Doktor hemen size antidepressant yazar veya uyku ilacı. İşte en büyük hata orada yapılıyor. Asıl sorunu çözmek yerine symptom denilen şeyi yok etmeye yönelik dar görüşlü bir sağlık sistemi var.
Asıl sorun başka yerde. Çözümü uzun vadeli. Ancak medeniyetin size ayıracak vakti yok. Kısa dönemli hemen olacak bir çözüm peşindeler. Ancak çözüm denilen şey çözüm değil.
Bir borudan su aksa altına kova koymak sorunu çözmez. O borunun değişmesi gerekir, kalıcı çözüm budur. Ancak medeniyet kova tutuyor su sızan borunun altına. Kova doluyor bu sefer başka kova. Derken bir bakmışsınız antidepressant yanında uyku ilaçları, uyarıcılar.
Bir bakmışsınız bir beden yığınına dönüşmüşsünüz. Hissedemiyorsunuz. Tamam artık ağlamıyorsunuz ama gülmüyorsunuz da. Duygular yok olmuş. Bırakmanız ise imkansız. Bağımlısınız.
Depresyon üstüne
Depresyon ne küçümsenecek bir şey, ne de utanılacak bir şey. Çoğumuz depresyonun bir "üzüntü" hali olduğunu düşünüyoruz. Gerçek ise içinden çıkılması imkansız bir kuyu. Aksi gibi depresyon üstüne konuşmak bir taboo. Hele erkek için.
Dibe vurmuş insana öğütler
Dibe vurmuş insana öğütler:
1. Zaman ver: Yas tutmak için kendine zaman ver. Ama bu zamanı planla, sınırla. Mesela ben kendime üç gün üç gece veririm. Bu zaman dahilinde ağla sızla üzül. Hissettiğin üzüntüyü, hayal kırıklığını sakın içinde tutma, üstünü örtme. İçinden at o hüznü.
2. Yeni bir "ben" yarat: En kolay yolu görünüşünü değiştirmek. Saçlarının rengini değiştir mesela. Veya kısalt. Yeni bir model de olabilir. Veya alışverişe çık, gardrobunu değiştir. Sonunda mutlaka ama mutlaka bakacagin yer ise için. Zor olan kısmı bu. Olaylara, hayata bakış açını mercek altına al. Ama sakın hayata küsme. Alışkanlıklarını değiştir. Bu şart. Sigarayı bırak, içkiyi bırak, yediklerini gözden geçir. Yeni "sen" başka şeyler yapıyor olsun. Arkadaşlarını bile değiştir. Toxic insanlardan, alışkanlıklardan ve deneyimlerden uzak dur. Mahalle değiştir. Ev değiştir. Şehir değiştir. Sana ne iyi gelecekse.
3. Yeni hobiler edin: Fotoğraf çek. Örgüye, dikişe başla. Oku. Yaz. Yemek tarifleri dene. Spora başla. Egzersiz en iyi anti depressant. Mutluluk hormonları salgılamanın en doğal hali. Yürüyüş yap, koş, spor salonuna git, artık ne istersen. Yeni dil öğren. Kursa başla. Bahçeye gir, toprakla uğraş. Yüzünü doğaya dön. Başka insanlara yardım etmek için gönüllü işler yap. Başkaları için mutlaka bir şey yap, ödülü büyük.
Kolay mı bunları yapmak? Hayır değil. Hemen mi oluyor? Hayır.
6 Nisan 2018 Cuma
Bırak şunu
Fazlasıyla uzayan ve artık sana mutluluktan daha çok acı veren şeyi hayatından çıkarman gerek vakit kaybetmeden, hiç uzatmadan.
Ama ne zormuş.... Uzadı da uzadı. Bu geriye bakışlar niye, niye geriye dönüşler, niye, bu kuşku duymaları niye!?
Düşünme işte. Analiz etsen ne olacak etmesen ne olacak, sonuç değişmez.
Kes şunu artık.
5 Nisan 2018 Perşembe
Erkek çocuğu nanoş olmasın
Erkek çocuğu minyatür mutfağa giriyor, oynuyor, kendi kendine çay yapıyor, mutfaktan çıkarıyoruz. Erkek çocuk bebek arabası itiyor, oyuncak bebek ile oynuyor elinden alıyoruz. Bu erkek çocukları hiç mi yemek yapmayacak, hiç mi çocuk bakmayacak?
Erkek çocuk kolye takıyor hemen bir panik başlıyor. Erkek çocuk bebekle oynuyor yine bir panik. Erkek çocuk annesinin makyaj çantasını karıştırıyor paniğin en büyüğü yaşanıyor. Korkmayın yahu, sadece oyun oynuyor, hayatı kopyalıyor.
4 Nisan 2018 Çarşamba
I'm such a misfit
I blame myself and I call myself "stupid".
But what if I am not stupid and everyone else is stupid? What if I'm doing everything right and everyone else is doing it wrong?
But either way I am such a misfit.
3 Nisan 2018 Salı
Feeling like not so woman
Gizli konuşmalar
"Sen öğretmenim gibisin, kimbilir hakkımda gizli kalmış neler öğreneceğim demiştim ona bir gün" dedi gözlerimin içine bakarak.
Aşkı sikmek sanan insanlar var
Aşkı sikmek (!) sanan insanlar var.
Şehvet, arzu biraz dindiğinde, eski hızını ivmesini şiddetini biraz kaybettiğinde paniğe kapılan ve aşk bitti sanan insanlar var.
Aşkı seks ile, duyulan arzu ile birbirine karıştıran insanlar var.
Aşk birisine duyduğun arzu, şehvet ile sınırlı değil oysa. Arzu aşkın içinde, ama illa sevgili dokunmak zorunda değil. Arzu içinde ise her zaman aşk yok.
En iyi sevgili iyi arkadaşlık kurabildiğin insan. En iyi ilişki içinde arkadaşlık var.
Ancak bazıları bana inanmıyor. Arkadaşına arzu hissetmez, arzu hissettiğin insanla da arkadaş olmazsın diyor.
Bu hayat tecrübesi ancak, farkında değiller. Yaşları yirmili bir şey olmalı diye düşünüyorum. Seksten arzudan ileriye geçememiş ergen kafada olmalılar. Yoksa görürlerdi, dünyaya aynı pencereden baktığın, konuşabildiğin paylasabildiğin, kendin olabildiğin o insanla yapılan seks, sevişme başka bir yerde yok.
Mobile phone screen
I'm not writing this in the play ground or funhouse when I am supposed to be watching my kids. I'm not writing this at a meeting when I'm supposed to be listening to the presenter and participating in decision making. I'm not writing this at a table when I am supposed to be giving my full attention to my friend or partner.
I am just thinking.... everyone seems to be so cut-off. We don't talk to each other, we don't even see each other. It is quite disturbing to walk into a place where everyone is just staring at their mobile phone screens.
Changing lands
For the first time in my life
For the first time in my life I'm calm.
I don't get upset now, I accept.
I don't want to change the whole world or anything, I am tired after all those battles.
I don't have fiery thoughts, feelings and raw materials inside of me, I have consumed them all.
I think that little girl inside of me has finally got quiet. I thought this would have killed me but it hasn't.
I love it when karma is a bitch
Please karma, let me watch this when it is happening. I wanna be there and see the justice.
2 Nisan 2018 Pazartesi
Fişi çekmek
Sosyal medyada tanıdığın ne kadar insan olursa olsun, sana ne kadar yaklaşmış olurlarsa olsunlar, hatta hayatına sana kişiliğine karakterine dair ne kadar bilgi almış olurlarsa olsunlar o hesabı kapadığın an, işte tam o saniye hayatından çıkmış oluyorlar. Ne fotoğraflarını görebilirler artık, ne de düşüncelerini okuyabilirler artık. Ne hissettiğini bilebilirler artık, ne de bu akşam ne yediğini. Cümlelerin yok, fotoğrafın yok, tartışmaların yok artık.
Sen yok oldun, onlar da yok oldular. Hepsi bu işte, topu topu bu. Varlıkları bu kadar. O delete buttonuna bastığın anda yok oldular. Bu kadarına izin verdin ve fişi çektin.
Pof!!!