Dün gece bir YouTube serisine denk geldim. İki ayrı adam kadınlara öğüt veriyor. Erkeğin sevdiğini nasıl anlarsın, erkeği nasıl elde edersin, erkek sana hemen mesaj göndermiyor ise ne yapmalısın, erkeği nasıl elinde tutarsın diye. Üşenmedim hepsini dinledim. Canım sıkkın (!).
Önce sunumu yapan adamlarla içimden kavga etsem de.... Sonuçta niye kadın elde ediyor adamı, niye kadın elde tutma çabası içinde, niye kadın hizmet etmeli, niye erkek kadına ne yapması gerektiği söylüyor, niye erkek doğası sebep, niye taktik olmalı bir ilişki içinde desem de....
Bu sunumların içinde değerli bilgilerin de olduğunu farkettim. Nedir bu değerli bilgiler....
Erkeği hayatının merkezi yapma. Planlarını onun için bozma.
Onun dışında bir hayatın olsun.
Onun annesi olma.
Onun için feda etme.
Onun için hayatını değiştirme.
Ona dayalı hayat kurma.
Onun kafasında ne var, hayatında ne var, ne düşünüyor diye sürekli kurcalama.
Sözlerine değil davranışlarına bak.
Kendi değerini bilirsen o da bilecektir.
Kendi değerini sınırlar çizerek göster.
Sana saygı duymasını sağla. Saygısını kaybetme.
Canım niye sıkkın?
Gerçekten de kadın olarak çoğumuz hayatımıza bir erkek girdiğinde onu hayatımızın merkezi yapıp, onun için bütün hayatımızı değiştiriyoruz. Arkadaşlarımızı değiştiriyoruz, insanlara bloklar atıyoruz, konuşmayı kesiyoruz, rutinimizi değişiyoruz. Planlarımızı da.
Ve sürekli ilişki içinde bir sevgi, bir aşk kırıntısı arıyoruz. Erkeğin sürekli sevgisini, ilgisini, aşkını göstermesini istiyor bu konuda kafasını yiyoruz. Onun sınırlarını çiziyoruz. Kendi sınırlarımızı değiştiriyoruz. O sınırları gevşetiyoruz. Hayır demiyoruz.
Sonunda erkeğe dayalı, erkeğe feda edilmiş, ahlağı prensipleri sınırları değişmiş, hatta sınırı olmayan, değersiz, öz güvensiz, hastalıklı bir insan kalıyor geriye bizden. Ve böyle bir insanı kimse sevmeye değer görmeyecek, kimse saygı duymayacaktır.
Doğruya doğru. Sen kendini seviyor musun? Değerli buluyor musun? Sen kendine saygı duyuyor musun? Sınırların ne, hangi sevgiye layıksın? Kimse için kendine olan sevginin, saygının, prensiplerinin, sınırlarının, rutinlerinin, arkadaşlarının, hobilerinin üstüne çizgi çekmemelisin.
Kendi değerini bir erkeğin hayatında tanımlamak ise yaptığımız en büyük yanlış. Sen kendi değerini kendin için kendi hayatında tanımlamalı ve bundan asla ödün vermemelisin. En büyük kayıp sevgiden çok saygıyı kaybettiğimizde oluyor, bu çok açık.
"Üşenmedim hepsini dinledim. Canım sıkkın"
YanıtlaSilArtık bunlara canım sıkılmıyor bile.
Yazdığın herşeyde haklısın. Kadınlar erkeği merkeze alıyor. İşin en kötüsü feminist(?) kadınların da çoğu böyle.
Evet yapiyor.
Sil