31 Temmuz 2018 Salı

Manosphere ve maskülen harekete cevap

Ben "bütün sorun erkek" demiyorum. "Patriarchy sorundur" diyorum. Patriarchy kafasına bir sürü kadın da var çünkü. Yani bu işin cinsiyeti yok. Işte bu yüzden sadece kadına saldıran, her şeyden kadını sorumlu tutan, onları canavar gibi gösteren ve kadına nefret kusan maskülen hareket içinde bir sürü yanlış var. Bence misogyny üstüne kurulmuş.

Askerlik yanlıştır diyen maskülen harekete haklısın derim. Ancak maskülen hareket diyor ki "kadın götünün üstünde otururken biz ölmeye gidiyoruz". Seni ölmeye gönderen patriarchy, kadın değil. Asıl demen gereken şey "askerlik yanlıştır", asıl sorman gereken sorular "niye beni ölüme gönderiyorsun, niye savaş var, niye askerlik erkek olmakla bir tutuluyor, niye asker olmak erkekliğe geçiş demek".

Hayat boyu nafaka yanlıştır diyen cümleye de haklısın derim ama ne zaman biliyor musun? Kadın ekonomik hayata eşit katılabildiğinde, ekonomik bağımsızlığını kazansın diye eşit fırsatlar sağladığımızda. Kadına nafaka ödüyorsan yine patriarchy yüzünden. Kadını ekonomik hayattan alan ve geriye dönüşümünü hatta girişini engelleyen patriarchy sana sonuçlarını ödetiyor nafaka adı altında. Sorun yine aynı, kadın değil kadının konumunu belirleyen patriarchy.

"Kadına şiddet mi, ne şiddeti, asıl kadın erkege şiddet uyguluyor" diyorsun. Erkeğe uygulanan şiddet evet var ve evet yine haklısın bu alay konusu olmamalı, hafife alınmamalı, şiddet uygulayan kadın da bedelini ödemeli derim. Ama erkeğin kadına ve her güçsüz gördüğü varlığa uyguladığı şiddeti hafife alman ve yok sayman saçmalık. Kabul et. Şiddetin tamamına yakını erkek tarafından kadını, çocuğu, hayvanı ve başka erkeği hedef alıyor. Sorun güç gösterisi ve bunu yataran yine patriarchy.

"Kadın anne oluyor ve yan gelip yatıyor, evde oturup göt büyütüyor" diyorsun. Ama çocuk bakımını kadın işi olan gören ve kadının ekonomik hayata katılımını engelleyen, istese de imkansız hale getiren bir patriarchy mantığı var bunu görmüyorsun. En medeni ülkelerde bile durum bu.

Feminism sorundur derken bence yeniden düşün. Çünkü ürettiğin argümanlarla savaşan ve toplumsal cinsel kimliği sorgulayan, senin de aslında nefret ettiğin patriarchy'e karşı duran ve sistemin yeniden tanımlanmasını isteyen bir feminism var.

14 Temmuz 2018 Cumartesi

Acı ve haz

Acıyı seviyoruz, çünkü acıyı hissettiğimiz sürece hayatta olduğumuzu hissediyoruz - mu?

Kolumuza çimdik attığımızda hayal görmediğimizi, hayatta olduğumuzu anlamamız gibi mi? Hayatta olduğumuzu acıyı hissettiğimizde mi anlıyoruz?

Acı bize haz veriyor. Acı ve haz aynı şey mi? Acının olduğu yerde haz mı var, hazzın olduğu yerde de acı?

Orgazma ulaştığımızda yüzümüzdeki ifade acıyı hisseden insanın ifadesi ile aynı. Belki de vücudumuz hazzın doruğunda acı hissediyor. Belki de sevişirken vücudumuz acı ve hazzın arasındaki farkı bilmiyor. Belki sekste acı ve haz aynı şey.

Bize haz veren her şey acı da veriyor. Bir şey sadece haz veriyor ise acı versin diye onu sabote ediyoruz. Aşkın acısı ruhumuza daha iyi geliyor. Seksin serti ilgimizi daha çok çekiyor. Okşadığımız yere tokat atıyoruz. Haz ve acı arasında ince bir çizgi var veya belki de aynı şey

Teslim olmak doğamızda. Teslim olacağımız objeler yaratıyoruz. Ona Tanrı diyoruz, ona kader diyoruz, ona sevgili diyoruz, ona aşk diyoruz, ona dom/domme diyoruz. Ruhumuzu ele geçirmiş her şeye sadakatle bağlanıyoruz.

12 Temmuz 2018 Perşembe

Biraz olmadığım her şey olmak istiyorum.

Biraz sığ olmak istiyorum.
Biraz çocuk olmak istiyorum.
Biraz kadın olmak istiyorum.
Biraz erkek olmak istiyorum.
Biraz küfretmek istiyorum.
Biraz içmek istiyorum.
Biraz kaçmak istiyorum.
Biraz bencil olmak istiyorum.
Biraz olmadığım her şey olmak istiyorum.

11 Temmuz 2018 Çarşamba

Fuhuş

Bu yazıda sadece fuhuş hakkında yazacağım, seks işçiliği değil. Tanımını doğru yapmak lazım.

Fuhuş seks işçiliği içindedir ancak seks işçiliği içinde aynı zamanda porno, striptease, lap dancing gibi alt başlıklar da var. Bu yazıda bahsedeceğim şey ise para karşılığı seks, yani seks ve paranın alışverişi. Yani seks işçiliği değil, ama fuhuş.

Bazı feministler fuhuşu destekliyor. Bazıları sigorta ile çalışmaları gerek, emeklilik haklarının olması gerek, vergilendirilmesi daha doğru olur, aradaki üçüncü şahısları (pezevenk, mama, madam vs) kaldırmalı diyor. Şayet karşımızda fuhuşu özgür irade ile seçmiş bir birey olsaydı bunlara katılma olasılığım olabilirdi ancak böyle bir özgür irade ile seçim yok. Hatta tam tersi çoğunluk zorunluluk yüzünden bu yola başvurmuş. Hatta diyeceğim ki çoğunluk tehdit ve zorla bu yola itilmiş. Zorla fuhuşa itilen ve özgür iradesiyle değil de zorla ve tehditle bu işi yapan kadın sayısı oldukça fazla (human trafficking). Diğer sebebi ekonomik. Yaşam koşulları yüzünden başka bir seçeneği kalmadığı için bu yolu seçen kadınlar da fazla (Eski Sovyetler Birliği ülkeleri, Doğu Avrupa, Thailand, İndia, Kamboçya örnekleri). Bu iki durumda da özgür iradeden ve seçimden bahsetmemiz imkansız.

Feminismin öteki ucundaki bazı feministler ise fuhuşun özgür irade ile seçildiğine inanıyor ve hatta daha da ileri giderek aslında fuhuşun kadını güçlendirdiği görüşünü savunuyor. Yine aynı fikirde değilim. Sadece cinsle obje haline gelmiş bir beden güçlenmez. Para karşılığı beden verilmiş ise kişi sadece bedenden öteye geçemez ve bu klasik patriarchy oyununa iştirak ediyoruz demektir.

Fuhuş, kaldı ki içinde başka suçları da beraberinde getiriyor. Mesela human trafficking, mesela çocuk istismarı, mesela drug abuse, mesela kadına şiddet, mesela mafya. Ne yazık ki fuhuş içinde olan çocuk sayısı oldukça fazla.

İçinde fuhuş olan yerlere bakalım. Bu yerlerde özgür irade ile yapılmış bir seçim olmadığını ve erkeğin yine kadını ve çocuğu kullandığını ve kadının ve çocuğun taciz edildiğini görmek zor değil.

Human trafficking:
Kendi isteği, iradesi ve  özgür seçimi dışında zorla seks işçiliği yapan kadın var hem de önemli bir nüfus bu. "Yabancı ülkede çalışacaksın, iş bulduk" diye kandırılan başka ülkeye götürülen ve varır varmaz ellerinden pasaportları alınan ve geldikleri ülkede ailelerini öldürmek ile tehdit edilen ve zorla fuhuşa itilen kadınlar var. Bu kadınlar kendi ülkelerinde mühendis, doktor, öğretmen, ancak az para kazandıkları için başka Avrupa ülkesine gitmek ve geçici bir süre çok çalışıp para kazanıp ailelerine para göndermek için  Avrupa'da çalışacaklarını düşünüyorlar. Ancak asıl yaşanan zorla fuhuş. Human trafficking adı altında abuse adı. Arkasında mafya var, genelde doğu Avrupa ve Rusya'ya ait bir mafya. Bu yolla gelenlerin çoğu Doğu Avrupalı kadın. Ancak uzak doğudan özellikle Thailand dan gelen kadın, ve ne yazık ki çocuk, sayısı da fazlaca. İzbe bir yerde köle gibi zor koşullarda zorla ve tehditle çalıştırılan bu kadınların bu çemberden çıkması hemen hemen imkansız. Ve böyle yerlere giden ve para karşılığı kadınla birlikte olan erkek bu mafyayı ve bu suçu besliyor.

Sex tourism:
Doğu Avrupa ülkeleri bu ülkeler arasında başı çekiyor. Sovyetler birliğinin dağılmasınsan sonra fuhuşa yönelen kadın sayısı fazlaca. Sebebi ekonomik. Bir kaç günlüğüne kadının ve biranın daha ucuz olduğunu ve hazzını sınırsızca doyurabileceğini düşünen Avrupalı erkek doğu Avrupa ülkelerine akın ediyor. Adı sex tourism ile anılan başka bir ülke Thailand. Düşün ki bir ülke seks işçiliği, ladyboy ve çocuk fuhuşu ile anılsın. Batı medeniyetlerinden zengin adam kendi ülkesinde yapamadığı suç teşkil eden şeyi Thailand'da paralar saçarak yapabiliyor. Hindistan, Kamboçya ve bazı Afrika ülkelerinde fuhuş içinde olan çocuk sayısı felaket düzeyde. Sahile zengin erkek turist için gönderilen altı yaşında kız çocukları var. 

Başka fuhuş örnekleri:
Bir başka konu gelin katalogları. Thai,  Doğu Avrupalı, Rus kadınların bir katalogta yer alan fotoğraflara bakılarak batı medeniyetlerindeki adamlar tarafından seçildiği gelin adayları. Avustralya, Amerika ve Birleşik Krallık'ta erkekler doğu Avrupa, Rusya ve uzak Doğulu kadınlar ile para karşılığı evlilik kontratı yapıyor, evlilik adı altında yaşananlar ise ilginç. Kadının  vatandaşlık hakkı gelir gelmez de  boşanma işlemi başlatılıyor. Yaşanan "beni kullan, vatandaşlığımı alana kadar". Ticaretin adı bu.

Thai masajı adı altında olanlar ise şaşırtıcı. Herkesin içeride ne olduğunu bildiği ama başını çevirdiği sözde masaj parlor ancak bu yerlerde yaşanılan fuhuş.

4 Temmuz 2018 Çarşamba

Tecavüz taciz istismar üstüne notlar

Tecavüzün, tacizin cinsel istekle bir alakası yok, cinsel bakımdan açsan tecavüz edersin taciz edersin değil o. Tecavüzün güç gösterisi ve şiddetle alakası var. Hala "cinsel açıdan açsan, gösterirsen, açarsan" diyen var ya, deli olmak içten değil.

Tecavüzün tacizin milliyeti, ırkı, dini yok. Günümüzde tecavuz taciz arttı da değil o. Erkeğin kendisinden başka herkesi ve her şeyi kendi egemenliği altında savunmasız gördüğü sürece olacak bu. Savunmasız durumda olanı (kadını, çocuğu, hayvanı, engelliyi) korumak şart.

Evet, çocuğunu koruyacaksın, gözün açık olacak. Evet, kartal gibi gözlerin olacak. Evet, onu savunmasız durumda bırakmayacaksın. Evet, çevrende savunmasız oluşundan istifade etmek isteyenler olacak. Sen yavrusunu açık alanda yalnız bırakan kaplan gördün mü?

Ve sana geldiğinde ona inanacaksın. Sana bir şey söylediğinde ciddiye alacaksın. Ve onu o çirkin döngüden çıkaracaksın. Tokat atmayacaksın, hırpalamayacalsın. Ona hayır kelimesini öğreteceksin. Ona eşitlikçi cinsiyetsiz erdemli davranışı öğreteceksin.

"Erkek çocuğuna sen üstünsün, sen büyüksün, sen her şeyi hak ediyorsun, yarış en iyisi ol, kadın çocuk senden sorulur, sen tek hakimisin, herkes senin hizmetine amade, bu senin hakkın erkeksin" dediğimiz sürece olacak bu.

Üstüne erkek çocuğunun evde gördüğü şiddeti ekle. Üstüne babasının annesini nasıl horladığına, tokatladığına, ırzına geçtiğine şahit oluşunu ekle. Üstüne kendisini döven küfreden babayı ekle. Al sana tecavüzcü tacizci istismarcı adam formülü.

Bu cezayı verelim diye tartışmak geç kalmışlıktır. Verilecek cezaya gelene kadar; kadına bakış açımız, erkeğe yüklediğimiz rol, cinsiyetçi davranışlarımız, kalıplarımız, aile içi şiddet ve korumacı sistem konusunda yapmamız gereken milyon tane şey var öncesinde.

Kanunlar akla dayanmalı

Bir ülkenin kanunları akla, zekaya, bilime dayanmalıdır. Doğru yanlış, suç ceza, ahlak erdem soruları akla ve zekaya dayalı critical düşünce methodları kullanılarak  tartışılmalıdır. Yok Allah böyle emretti, yüzyıllardır böyle yapıyoruz, dinimiz bunu söylemiştir ile olmaz bu iş.

"Ama böyle yaparsak caydırıcı olur" işe yaramaz bir argüman, hiç bir cezanın caydırıcı olduğu yok. "Hak ediyor ölmeyi eşşeoğlueşşek" de akla mantığa dayanmayan ama intikam gibi duyguları baz almış ilkel  bir argüman, hatta argüman değil.

2 Temmuz 2018 Pazartesi

Ethical haber

Haber "eczaneye saldırıldı" diye çıkar, haber "Suriyeliler eczaneye saldırdı" diye çıkmaz. Çıkarsa ırkçılık kokar o haber, nefret uyandırılmak istenmiştir. Ama haberin aslı yoksa, haber yalansa, hah işte o zaman o haber kanalı kapatılmalıdır.

"Çocuğuna tokat atan anne tutuklandı" diye haber çıkarsa annelik tartışılır, "çocuğuna tokat atan Pakistanlı anne tutuklandı" diye haber çıkarsa ırk konuşulur. Bu haberde o eklenen tek kelime ise nefret saçar. Bu durumda haber kaynaklarının ard niyeti vardır.

Haber kaynakları sıfat kullanmamalı. Haber kaynakları olabildiğince objektif bilgi verip, objectif tarafsız cümleler kurmalıdır.

Siyasal görüşüm ne olursa olsun okuduğum haber kaynağının tarafsız haber vermesini istiyorum. Doğruları yazacak tarafsız haber kaynağı ise şimdilik imkansız gibi gözüküyor. Bu durumda önümüze gelen haberlerin doğruluğundan kuşku etmek ve haberi kontrol etmekten başka çaremiz yok.

Ben şahsen verilen haberin içinde sıfat geçiyor ise o haber kaynağını artık okumuyorum; içinde cinsiyetçi veya ırkçı tınılar olanları ciddiye bile almıyorum. Bir gruba saldırı varsa, nefret uyandırıyorsa o haber kaynağı değildir artık.

Yargılamak

Bir başka insanı görür görmez onu bir kategoriye sokmak ve onun hakkında yargılarda bulunmak doğal. Tek tek insana ayıracak vaktimiz yok; önümüze milyon tane bilgi geldiğinden çabucak o bilgiyi ayırmak adına bunu yapıyoruz.

Ancak bunu yaptığımızın ve ilk yargımızı ters çevirmek gerektiğinin bilincinde olmalıyız. Gerçekten öyle mi, belki şöyle diye sormalıyız kendimize. Ve kafamızın içinde bir kutuya koyduğumuz insanı o kutudan çıkarmaya ve yargımızı değiştirmeye istekli olmalıyız.

Grup olarak gördüğümüz insan topluluğu üstünde daha acımasız yargılarda bulunuyoruz. Ancak grup içinde bireysel hikayelere girdiğimizde bu yargılarımızdan utanacağımız kesin. Kaç insan hikayesi dinlediniz o yargıladığınız insan topluluğundan mesela, bunu kendinize sormalısınız.