"20. yüzyıla kadar demokrasi yoktu bence hiç kandırmayalım birbirimizi. 20. yüzyıldan sonra olan da demokrasi sayılmaz. Bence demokrasi hiç var olmadı. Şimdiye kadar oligarchy, aristocracy, tyranny, monarchy yaşanmıştır. Demokrasi değil."
Yine beyinsiz, cahil ilan edildim. Hatta okumam ondan sonra konuşmam tembih edildi. Ben de konuyu açarım dedim. Şimdi yazıyorum.
Demokrasi nedir açalım önce:
Demokrasi içinde olmazsa olmazlar var, dört ilke üzerinde duruluyor.
1. özgür ve adil bir seçim olacak, halkın seçme ve değiştirme yetisi olacak
2. vatandaşlar politik ve sivil alana aktif bir şekilde iştirak edecekler
3. insan hakları korunacak
4. yasalar herkese eşit sekilde herkesin önünde özgür ve adil bir şekilde işleyecek,
Ben iki tane daha eklerim bunlarin üstüne:
5. Azınlığın sesini duyarabilecek ve çoğunluğun fikrini değiştirebilme şansı ve hakkı olacak, yani bilgiye herkes eşit sekilde ulaşacak
6. halk eğitimli ve bilgili olacak
Simdi bakalım ve açalım twitleri:
Kadını 20. yüzyıla kadar içeri alma, seçme ve seçilme hakkı verme, onu bilgiden mahrum et, onu politik ve sivil hayata sokma ve sonra adına demokrasi de. Bu nasıl mumkun? Demokrasi herkesin içinde olduğu bir politik sistem değil mi, toplumun yarısından fazla bir bölümünü dışarıda tutarak nasıl oluyor da demokrasiden bahsedebiliyorsun? Eski Yunan'da vatandaş sayılmak için 18 yaşın üstü erkek ve toprak sahibi olman ve Atina'da yaşaman gerektiğini biliyor musun? Kölelerin ve kadınların erkeklerin bütün işlerini yaptığını ve ancak bu şekilde sadece küçük bir grup erkeğin politik ve sivil hayata katıldığını iştirak ettiğini biliyor musun? Kölenin oldugu toplumda demokrasi olur mu hem? Insan hakları özgürlüğe ve eşitlik ilkelerine ters düşmüyor mu? Nufusun yarısından fazlasının, yani kadınların dahil edilmediği, kölelerin olduğu, sadece belli bir kesim erkeğin istirak ettigi politik sisteme mi demokrasi diyoruz yoksa? Ya demokrasinin tanımını değiştireceğiz ya da 20. yüzyıla kadar yaşanan şeye demokrasi demeyeceğiz.
Gelelim günümüzde yaşanan, 20. yüzyıl sonrası demokrasi dediğimiz şeye:
Seçilen, yani politik liderler bir kere belli bir grup arasından çıkıyor. Mesela belli bir okula gitmiş olmaları gerekiyor. Mesela zengin olmaları, veya zengin iş adamlarıni arkalarına almış olmaları gerekiyor. Mesela bir dine ait olmasi, dinini inancını açıkça söylemesi gerekiyor. Mesela belli bir ırka, etnik gruba ait olması gerekiyor. Obama'ya kadar Amerikan liderleri beyaz, zengin ünlü bir aileden geliyordu, ve hepsinin ortak özelliği hala Hristiyan olmaları. Fakir bir aileden gelmiş, halk arasından çıkmış, ortalama bir devlet üniversitesine gitmis, ateist/agnostic, Meksikali bir kadın lider seçildiği gün Amerika'da, o gün evet demokrasi var diyeceğim.
Baska konu ise sürekli aynı isimlerin lider seçilmesi. Başka alternatiflerin olmaması, başka seslerin çıkmaması veya susturulması. 60 yıl boyunca Turkiye'de aynı üç ismin seçildiğini sanırım biliyoruz. Kennedy ailesinden kaç lider çıktı mesela? Bush? Clinton? Baska seslerin çıkmasını ezen, önüne geçen bir sistem demokratik midir? Sürekli aynı isimlerin seçilmesi (!) veya önüne konulması demokratik midir? Mesela sana "muz mu istersin yoksa elma mı" diye sorsam ve sen "elma desen" bu seçim mi yapıyorsun demektir? Sana sadece iki seçenek sundum, farkında mısın?
Başka mevzular da var tabii ki. Mesela bilgiye ulaşabiliyor musun? Mesela sesinin çıkmasına izin veriliyor mu? Mesela azınlık olarak çoğunluğun fikrini değiştirebilme kapasiten, hakkın ve şansın var mi? Medya özgür degilse, sansür varsa, sesini duyuramıyor isen demokasi yoktur.
Iste o yüzden yine diyorum:
Yine beyinsiz, cahil ilan edildim. Hatta okumam ondan sonra konuşmam tembih edildi. Ben de konuyu açarım dedim. Şimdi yazıyorum.
Demokrasi nedir açalım önce:
Demokrasi içinde olmazsa olmazlar var, dört ilke üzerinde duruluyor.
1. özgür ve adil bir seçim olacak, halkın seçme ve değiştirme yetisi olacak
2. vatandaşlar politik ve sivil alana aktif bir şekilde iştirak edecekler
3. insan hakları korunacak
4. yasalar herkese eşit sekilde herkesin önünde özgür ve adil bir şekilde işleyecek,
Ben iki tane daha eklerim bunlarin üstüne:
5. Azınlığın sesini duyarabilecek ve çoğunluğun fikrini değiştirebilme şansı ve hakkı olacak, yani bilgiye herkes eşit sekilde ulaşacak
6. halk eğitimli ve bilgili olacak
Simdi bakalım ve açalım twitleri:
Kadını 20. yüzyıla kadar içeri alma, seçme ve seçilme hakkı verme, onu bilgiden mahrum et, onu politik ve sivil hayata sokma ve sonra adına demokrasi de. Bu nasıl mumkun? Demokrasi herkesin içinde olduğu bir politik sistem değil mi, toplumun yarısından fazla bir bölümünü dışarıda tutarak nasıl oluyor da demokrasiden bahsedebiliyorsun? Eski Yunan'da vatandaş sayılmak için 18 yaşın üstü erkek ve toprak sahibi olman ve Atina'da yaşaman gerektiğini biliyor musun? Kölelerin ve kadınların erkeklerin bütün işlerini yaptığını ve ancak bu şekilde sadece küçük bir grup erkeğin politik ve sivil hayata katıldığını iştirak ettiğini biliyor musun? Kölenin oldugu toplumda demokrasi olur mu hem? Insan hakları özgürlüğe ve eşitlik ilkelerine ters düşmüyor mu? Nufusun yarısından fazlasının, yani kadınların dahil edilmediği, kölelerin olduğu, sadece belli bir kesim erkeğin istirak ettigi politik sisteme mi demokrasi diyoruz yoksa? Ya demokrasinin tanımını değiştireceğiz ya da 20. yüzyıla kadar yaşanan şeye demokrasi demeyeceğiz.
Gelelim günümüzde yaşanan, 20. yüzyıl sonrası demokrasi dediğimiz şeye:
Seçilen, yani politik liderler bir kere belli bir grup arasından çıkıyor. Mesela belli bir okula gitmiş olmaları gerekiyor. Mesela zengin olmaları, veya zengin iş adamlarıni arkalarına almış olmaları gerekiyor. Mesela bir dine ait olmasi, dinini inancını açıkça söylemesi gerekiyor. Mesela belli bir ırka, etnik gruba ait olması gerekiyor. Obama'ya kadar Amerikan liderleri beyaz, zengin ünlü bir aileden geliyordu, ve hepsinin ortak özelliği hala Hristiyan olmaları. Fakir bir aileden gelmiş, halk arasından çıkmış, ortalama bir devlet üniversitesine gitmis, ateist/agnostic, Meksikali bir kadın lider seçildiği gün Amerika'da, o gün evet demokrasi var diyeceğim.
Baska konu ise sürekli aynı isimlerin lider seçilmesi. Başka alternatiflerin olmaması, başka seslerin çıkmaması veya susturulması. 60 yıl boyunca Turkiye'de aynı üç ismin seçildiğini sanırım biliyoruz. Kennedy ailesinden kaç lider çıktı mesela? Bush? Clinton? Baska seslerin çıkmasını ezen, önüne geçen bir sistem demokratik midir? Sürekli aynı isimlerin seçilmesi (!) veya önüne konulması demokratik midir? Mesela sana "muz mu istersin yoksa elma mı" diye sorsam ve sen "elma desen" bu seçim mi yapıyorsun demektir? Sana sadece iki seçenek sundum, farkında mısın?
Başka mevzular da var tabii ki. Mesela bilgiye ulaşabiliyor musun? Mesela sesinin çıkmasına izin veriliyor mu? Mesela azınlık olarak çoğunluğun fikrini değiştirebilme kapasiten, hakkın ve şansın var mi? Medya özgür degilse, sansür varsa, sesini duyuramıyor isen demokasi yoktur.
Iste o yüzden yine diyorum:
"20. yüzyıla kadar demokrasi yoktu bence hiç kandırmayalım birbirimizi. 20. yüzyıldan sonra olan da demokrasi sayılmaz. Bence demokrasi hiç var olmadı. Şimdiye kadar oligarchy, aristocracy, tyranny, monarchy yaşanmıştır. Demokrasi değil."
Is there any way i can contact you directly?
YanıtlaSilNo not really, but you can write here.
SilAfferin kız,kafan çalışıyor,bunun farkında olan az kadın var maalesef.
YanıtlaSilErkek var mi?
SilElbette var,biri ben,sana batı felsefesi eleştirisi yapan kişi. :) Zeki bir kadınsın.bana göre dünyanın en cazibeli kadını,zeki ve akıllı kadındır,çünkü onlarla konuşa konuşa,tartışa tartışa zamanın nasıl geçtiğini anlamadan bütün bir hayatı yaşayıp geçirebilirsin.Zeki kadın dişiliğini kullanmazmı? kullanır ama buna ihtiyacı olmadığını bilir,çünkü erkeğini nasıl avucuna alacağının yolunu zaten bilir.yani neymiş,senin sandığın gibi muhafazakar adamların hepsi tacizci,tecavüzcü ve çocuk istismarcısı değilmiş,güzellik anlayışlarıda,sadece fizik değilmiş,Çok güzel kadınlar vamı? Varlar,ama kaçının kafası gerçekten çalışıyor,bunu en fazla 15 dakikada anladığında o güzellik bir anda siliniyor insanın gözünde.Zeki ve akıllı kadın candır,aynı fikir ve görüşte olmasan bile,benimle fikri münazarada boy ölçüşen kadın her zaman bana diğerlerinden daha cazibeli gelmiştir, ve evet küçük hanım,sen fazla feministlikten ve güç arzusundan,bir çüklü fatma olmamışlığın kalmış şekilde,farkında olmadan erkek tavrı geliştirdiğin için erkek milletini yerden yere vuruyorsun,doğrudur takıldığın ortamlarda erkek tipi,libido peşinde olanlar olduğu için zeki ve kaliteli adamların cidden az olduğunu düşünebilirsin ama bunların farkında olan erkek tabiki var. Feminizm söylemlerinde,erkeğin her yaptığını yapabilmeliyiz ve yapmalıyız diyosun ya,kendi kendinizi yük altına sokuyorsunuz.Bana göre güzel bişi,neden sadece ben çalışıp birde üstüne hayatımdaki kadının bütün taleplerini karşılamak için kendimi paralayıp onu mutlu etmeye çalışayım? Sizler mutsuz olduğunuzda erkeği'de mutsuz ediyorsunuz çünkü.Madem bütün bu yüklerin altına kendi girmek istiyor,aman buyursun geçsinler,hatta hanımlar önden,lütfen önce sizler buyrun.Birazda biz trip atalım,görün bakalım nasıl oluyormuş erkek olmak.Hatta kadınların rahatlığını'da biraz biz tadalım :)
YanıtlaSilHımmmm buna saydırıp esip gürlememişsin,mat oldun sanırım. :)
SilBak iste en buyuk hayati burada yapiyorsun "erkek gibi olmak isteyen kadin" diyorsun. Ben ise "erkek yok, kadin yok" diyorum. Hic bir seyin cinsiyeti yok diyorum.
SilBu söyleme şöyle cevap vereyim;oradan kafama bir şeyin fırlatılmayacağından emin olmak için tamamen cinsiyetsiz yaklaşarak ,siz ingilterede ne diyor? -non binary, olmadan,çünkü öyle değilim, sadece empati kurarak cinsiyetsiz bakış açısıyla cevaplıyayım.Benim yaptığım yorum bir ilişki içinde kadın ve erkeğin birlikteliği üzerine idi.Eğer bir evlilikte cinsiyetsiz yaklaşım olabilir diyorsan bunun nasıl mümkün olacağının izahını vermen gerekecek çünkü ben bunun mümkün olduğuna inanmıyorum.Toplumsal olarak 'ki aslında senin bakış açın böyle,bunu kast ediyorsun.hadi diyelim bazı insanlar bunu yapabilmeyi becerdi,herkesin eğitim seviyesini,anlayış ve empati yeteneğini bu kadar geliştirmek mümkün olabilirmi? Bu ne kadar gerçekleştirilebilinir? Mesela bırak erkeği kadınlar arasında kendisine cinsiyetsiz gibi muamele edilmesinden memnun olmayacak ne kadar çok kadın vardır,erkek için ise cinsiyetsiz algıyı oluşturamayanlar,bilinç altı ile kadını erkek gibi algılayıp,erkek gibi muamele ederse bu kadınları ne kadar rahatsız edecektir? Bunu ben değil bilim söylüyor.Bunların cevabını bulmak'da gerekmiyormu? Yani diyorum ki evdeki kedileri (Feminist hareket sevdalısı kadınlar olarak kendi kocalarınızı) sopayla adam ettiniz,sokak kedilerini napıcaksınız? :)
YanıtlaSilBebek gelene kadar cinsiyetsiz bir beraberlik surdurmek mumkun.
SilYürüyen bir kadın erkek birlikteliği,bana göre uygun olanı evliliktir,cinsiyetsiz şekilde beraberlik yürütülecek ! Nasıl? Bebek gelene kadar derken bebekle ne ilgisi var? Cidden çok kafa karıştırıcı bir durum cevabını merak ediyorum.Sanırım bunun üstüne bir yazı yazmadın.
Silbuna bir cevap vermedin küçükhanım.
SilHala soruma cevap vermedin. :)
SilMesela sana "muz mu istersin yoksa elma mı" diye sorsam ve sen "elma desen" bu seçim mi yapıyorsun demektir? Sana sadece iki seçenek sundum, farkında mısın?
YanıtlaSilBu gerçekten çok güzel bir cümle olmuş,aslında kadınlar bu yeteneğe sadece analık güdüsü ile sahipler,mesele çocuğu idare ederken ,çocuğun kıyafet giymesine izin verdiğinde ,çocuğun dolabında sadece giymesini uygun gördüklerini bırakarak çocuğa seçim yaptırır,çocuk kendisi seçti sanır ama ne seçerse seçsin annesinin istediğini seçmiş olur.( mesela kışın yazlıkları dolapta bırakmaz ,çocuk yazlık kıyafetle dışarı çıkıp hasta olmasın diye) .Demekki insanlar aslında hiç büyümüyorlar ,bir yanları hep çocuk kalıyor,ve bunun ilmini bilen birileri tarafından mükemmel bir şekilde manipule edilebiliyorlar. Bunu görebilen bir kadına rastlamak kolay değil. Tebrik ederim. :)
:)
Sil