Küçükken taciz edilmiş isen büyüyünce taciz ediyorsun. Küçükken şiddet görmüş isen büyüyünce şiddete başvuruyorsun. Çocuklukta yaşanmış taciz ve şiddet sebeplerden biri, başka sebepleri de var. Taciz ve şiddet uygulayan kişilerde geçmişte çocukluk travması olduğu gibi ruhsal, karakter ve hatta fiziksel bozukluklar da olabilir, hatta madde bağımlılığı. Taciz eden şiddet uygulayan kişi zayıftır demekten daha öte, daha karmaşık konu.
Bu kırılması imkansız gibi görünen halkayı kırmanın ilk basamağı savunmasiz olanı (kadını, çocuğu, hayvanı, engelliyi) koruma altına almaktan geçiyor. Kadını, çocuğu, engelli insanı, hayvanı savunmasiz, güçsüz konumda gibi gözüken kesim hangisi ise, tacize ve şiddete maruz kalan kesim ne ise onları korumaya alacak güçlü ve işleyen bir sistem olmalı. Savunmasiz konumda olanın gideceği korunacaği bir sistem varsa kaçabiliyor çıkabiliyor durumdan. Şayet koruyan bir mekanizma yoksa ilişki içinde kalıyor, içeride kalıyor, kaçamıyor, kimseye gidemiyor, korunmuyor ve şiddet taciz devam ediyor.
Korumaya alan, koruyan sistem veya mekanizma sorunun asıl çözümü değil ama başlanacak yer gibime geliyor. Mor çatı evleri, kadın hostelleri gibi. Ve devlet bu konuda korumacı bir mekanizma gibi çalışmalı. Hatta denetim altinda olan gonullu kuruluslar olmali.
Sadece bu degil, ogretmenlere de gorev dusuyor. Bu konuda, taciz ve siddet nasil taninir bu konuda ne yapilir diye öğretmenlere eğitim verilmesi onemli. Siddet ve teciz gormus savunmasiz kisinin ilk basta gidecegi doktorlara, hemsirelere, saglik gorevlilerine ise ayri bir gorev dusuyor.
Ornek: Bana bir öğrencim açıldı. Hemen gerekli yerlere rapor ettim. İşin içine ücretsiz hizmetler (gonullu avukat, psikolojik yardim, kalacak yer vs vs)girdi, kadını çocuklarını da alarak adamdan uzaklaştırdık. Simdi boyle bir meaknizma olmasaydi o kadina ve cocuklara ne olurdu?
Aynı sokakta yaşayan insan, arkadaş olarak bile hepimize görevler düşüyor. Ancak koruma altına alacak bir mekanizma yoksa savunmasız olan durumdan çıkamaz. Taciz ve şiddet içinde kalan çocuğu ileride ne olur ilk başta söyledim. Kısır döngü bu. Kırılacağı yer korunma altına almak.
Bak kendin ne güzel demişsin,kadını ve çocuğu korumak için artık bir mekanizma var diye.Farkındaysan o mekanizmayı,yerden yere vurduğun, tü kaka dediğin,gökten indiği sanılan kitaba iman etmiş adamlar oluşturdular.Yeryüzünde yaşamanın amacını,acıdan kaçınma ve mutlu olma,hazcılık üzerine inşa edersen,aşkı'da, sevgiyi'de,romantizmi'de,sadakati'de öldürürsün,bunları ölmüş olan insanın yetiştireceği çocuktan ne hayır gelecek topluma? Söylüyorum yine ,şu batı felsefesi bataklığında boğulma hastalığını bırakın,batı bir halt'mı olmuş,medeniyetleri çatırdıyor,kafalarına geçti geçecek.İlla bunu deneyimleyip haaaa,öyle olmuyormuş'mu demek lazım? Bu arada medeniyet,rezidans inşa etmek ,füze yapmak,otobüs yerine uçağa binmek değildir,Evinin kapısını kilitlemeden uyuyabiliyorsan ,medeni bir yerde yaşadığını düşünmeye başlayabilirsin.
YanıtlaSilTurkiyede oye bir mekanizma yok, bu yazida anlattigim mekanizma Birlesik Krallik'ta. Yani neymis, Turkiye kaka Birlesik krallik, senin asagiladigin medeniyet, yasasin imis.
Silumarım ,en fazla 50 sene sonra,o birleşik şerefsizliğin,(dünyanın yarısını sömürerek sadece kendine medeni olan ) sadece balıkçılıkla geçineceği zamanı görecek kadar uzun ömrün olur ve kendi gözlerinle deneyimleyerek görürsün.Yani inşaallah kraliçeden fazla yaşarsın,bak sana hayır dua ediyorum.Türkiyede böyle bir mekanizma var ve çalışıyor.Bu ülkenin insanları senin olduğunu düşündüklerin değil,bu fikirleri sen kendi kendine öğrenmedin,burada doğru dürüst yaşamıyorsunki öğrenesin,sanal mecradan pazarlananları gerçek kabul edip,ingilizin sana okuttuğu ile gerçeklik algısı oluşturmuşsun.Zaten bu memlekette sizin gibilerle bizler arasında,uzlaşmaya engel teşkil eden'de budur,sizlerin bu millet hakkında ,(gerçekte sizlere öğretilmiş ve sürekli pompalanan) ürettiğiniz zanlar.
Silve sen icinde bulundugum medeniyet hakkinda bir suru sey uretmiken aklinda.... bunu diyebiliyorsun. Icinde bulundugun irony'i gorebiliyor musun?
Silİronimi? ingiliz medeniyetinin sömürgeci bir medeniyet olduğunu,halihazırda yeryüzündeki en fazla müslüman barındıran ordunun ,türk ordusundan önce ingiliz ordusu olduğunu bildiğim için mi? Tıpkı yüzyıl evvelki gibi,dünyada hiç bir şey değişmedi,ancak şu anda ciddi değişimlerin arefesindeyiz. Bu bahsettiğim elbette onların adalarındakiler değil,hegemonyaları altındakilerden bahsediyorum.Bunu ben mi üretiyorum,yoksa şu anda bile güneyimizde bizi kuşatmaya çalıştıkları terörizmin gerçek ağa babalarının,hatta yeryüzündeki tüm fitne planlarının Londra'da üretilip,amerikalı kovboya servis edilerek,Amerikayı beyni çıkarılmış maymun gibi idare edenlerin'de aynı adamlar olduklarını bildiğim için'mi? Elbette bahsettiğim sokaktaki ingiliz değil,ancak şu bir gerçektir,millet olarak son derece kibirlidirler,Avrupada'da sevilmezler,bırak bizi ,onlar bile sevmiyorlar.Kişi bazında insan olmak başka birşeydir,medeniyet başka bir şey,ve kişi içinde bulunduğu toplumun suçlarına ortaktır,tabiki sesini çıkarıp tepkisini ortaya koyanlar istisna.Dünya üzerinde en fazla islami araştırma enstitülerinin londrada olduğunu biliyor olmalısın,bunları müslüman olmak için kullanmadıklarını'da biliyor olmalısın,bunları bildiğinde,şu anki sapık inanış ve mezheplerin orada planlanıp üretildiğini'de biliyor olmalısın.Vahhabilik kendiliğinden mi ortaya çıktı sanıyorsun? Bu Işid belası kendiliğinden'mi oluştu? fetö yada pkk ve daha bilmmem kaç tane yan organizasyonu? Buna inanacak kadar saf olup bunun ironisini yapamazsın.
YanıtlaSilSevgili periperi, sizi anlamaya çalışmak iyi örnekleri ozelestiri ile alabilmek yerine anlamsız argümanlar ile sig bakış acılarını savunmaya calisan o kadar çok insan var ki ülkemizde malesef.yazınıza yapilan yorum bile verdiniz örneğin neden ülkemize ait olamadığını anlatmaya yetiyor. Keşke elimizden daha fazlası gelebilse, siz bunun için çabalayan güzel insanlardansıniz. Sevgiler..
YanıtlaSilTesekkur ederim.
Sil