29 Kasım 2017 Çarşamba

Sosyal medyadaki tacize cevap

Cinsel obje olmasın kadın diyorum "sana gecede kaç posta koyuyorlar" diye geliyor adamın teki.

Kendini seçtirme diyorum, "bir sikilsen de kurtulsak" diyor bir kadının teki.

Kadının biseksüel olduğunu söyleyen bir makale var diyorum, "kaç am yaladın" diye soruyor biri.

Veganism ethical duruştur diyorum, "ama yarrak yiyorsundur" diye yazıyor biri.

Kelimelerim için özür dilerim, ama bana gelen bu. Açıkça yazmak gerek diye düşündüm.

Anonim hesap açıp, hatta bazen sadece bana özel hakaret için açtığınız hesapla, pek bir cesur (!) davrandığınızı düşünüyorsunuz. Benim düşündüğüm ise zavallı bir yaratık olduğunuz.

Gerçek hayatta yanyana dahi gelemeyeceğiniz  kadına maske takıp hakaret ederek sindireceginizi sanmanız ise beyinsizlik örneği.

Niye hesabı erkek ödüyor

Yemeğe çıkan, gece eğlenmeye çıkan bir çiftin hesabını niye erkek öder kısmını düşünüyorum. Feministler kadının da ödemesi gerektiğini vurguluyorlar, ben de. Ama çoğu kadın bunu aşamıyor.

Bu niye neredeyse herkes tarafından kabul edilmiş ve çoğu kadının bir türlü aşmayı beceremediği bir centilmenlik (!), bir görgü konusu? Kadın da erkek de çalışıyor ise her ikisi de ödemeli diyemez miyiz? Kadın çalışmıyor veya daha az kazanıyor diye mi erkek ödüyor ve şayet durum böyleyse erkek ödemeli mi diyoruz? Veya erkek davet ediyor diye mi? Yoksa sadece cinsiyet yüzünden mi?

28 Kasım 2017 Salı

Türk insanı ve Twitter kimligi

Türk insanı için demek doğru mu bilemiyorum. Belki de Twitter insanı desem daha doğru olacak. Ama gözlemlediğim kadarıyla herkesi için almayacak ama çoğunluğu içine alacak aşırı ağır ve acımasız bir flood olacak bu.

İçiniz aşırı kötü, merhamet yok içinizde. Söylenilen her şeye inanılmaz çirkin bir yüzle dalıyorsunuz. Sürekli insan kırıyorsunuz. Birisinin fotoğrafını çekip görüntüsü ile dalga geçince kahraman olmuyorsunuz. Tiksindirici oluyorsunuz.

Linclerinizden sıkıldım. Kadın bacaklarındaki tüyü kılı almamış diye linç yer. Kadın kilo verir fotoğraf paylaşır linç yer. Kadın doğumdan hemen sonra fotoğraf paylaşır linç yer. Kadına konuşmayı yasaklıyoruz, hem erkek hem de kadın. Bir gün hiç kimse konuşmayacak.

Çıkan sesleri kısmayı çok iyi biliyorsunuz. Konuşmaya korktuğunu söyleyen ve mutsuz olan Türk insanının kendisine yaptığına bak. Halkın diktatörü yine halk olmuş gibi.

Verdiğiniz cevaplarda, mentionlarda, attığınız twitlerde am-göt-meme görmekten okumaktan libodonuzdan yıldım. Bütün hayatınız seks etrafında dönüyorsa bence yine sorgulayın varlığınızı.

Ve evet hep sikinizle hareket ediyorsunuz. Konu hep oraya geliyor. Ya attığınız twit içinde hep bir sik oluyor, ya ettiğiniz küfürde, ya verdiğiniz cevapta ya da gönderdiğiniz dm'de. Bacak arası ile ilgilenen bir başka millet daha bilmiyorum ben.

Başarıyı para sanıyorsunuz. Parası olanı cool zannediyorsunuz. Gittiiğiniz, yediğiniz, içtiğiniz mekanları cool göstermek dolayısıyla kendinizi cool göstermek için bir yarış halindesiniz. Cüzdaninizdaki paranın görseline varana kadar paylaşıyorsunuz. Görmemişlik had safhada.

Bir başkasına acımasızsiniz. İnsanlara varoş, köylü, Kezban, çomar isimlerini bulmuşsunuz. Doğuyu küçümsüyorsunuz. Duygusal yazan insana bile tahammülünüz yok. İyi olanı bile aşağı çekiyorsunuz. İçiniz fesat, pis, aşağılık. Kendinize insan demeyin.

Bilgisiz ve cahilsiniz. Ama en çok siz biliyorsunuz. Yapılan argümana değil de hep karaktere kimliğe görüntüye hakaret etmekle üste çıkacağınızı sanıyorsunuz. Bir halt bildiğiniz yok. Dar ve sığ görüşlüsünüz.

Agresif ve kavgacısınız. Her işe yumruk ile anaya kadına edilmiş küfürle giriyorsunuz kadınınız bile. Kendinizi ifade etmeniz imkansız, çünkü cümle kurmaktan acizsiniz.

Aşağılık kompleksiniz var ve bunu yenmek için başkasını aşağılıyorsunuz ki üste çıksın egonuz. Ve bunun farkında bile değilsiniz. Kim olduğunuz, ne olduğunuz hakkında en ufak bir bilginiz yok. Hiç sorgulanmamis sahte ve sığ hayatlar yaşıyorsunuz.

Birbirinizden nefret ediyorsunuz, bir başka kimliğe tahammülünüz yok. Farklı olan her şeye saldırıyorsunuz.

Savaşta, depremde, terörde ölen çocuğa bile merhametiniz yok. Sığınmacılara faşist cümleler kuruyorsunuz. Ölenin bile kimliğini soruyorsunuz. Türk veya müslüman ise üzülüyorsunuz değilse iyi olmuş diyecek kadar tiksindiricisiniz.

27 Kasım 2017 Pazartesi

Atheism ustune notlar (daha bitmedi)

Once tanriya inanmak ile ilgili su kavramlari bir acalim. Cok cok kisa, ozet ve basitce.

Theism, tanri ve tanrilarin var olduguna inanir.

Deist sadece tanrinin var olduguna inanir, bir din icinde degildir, dogaya bakarsak aklimizi kullanarak aslinda bir doga ustu gucun, tanrinin, var oldugunu goruruz der.

Polytheism, birden fazla tanriya ve tanricaya inanir. 

Monotheism tek tanri vardir, dunyayi ve evreni o yaratmistir der.

Agnosticism ise tanrinin var olup olmadigini bilemeyiz, bunu bilmek mumkun degildir der.

Atheism nedir? Atheism tanrinin varligi veya yoklugu ile soruyu sorar, herhangi bir din ile alakasi yoktur, dine saldirmaz, din tartisma konusu icinde degildir. Yani sadece Islam'a veya herhangi bir dinesaldirarak atheist olunmaz. Bunun adi olsa olsa anti-islam olur. Atheism der ki: "ne tanri vardir, ne de tanriya ve doga ustu varliklara gunluk hayatta ihtiyacimiz; evren ve doga bilimle aciklanabilir ve dogruyu ve yanlisi ayirt etmek icin tanrinin varligina da ihtiyacimiz yoktur".

Atheistim diyip Budist olmak mumkun mu? Mesela tanri yoktur buna inaniyorum ama tarot ile ilgileniyorum diyebilir misin? Veya kahve falina bakan atheist olmak mumkun mu? Atheism sadece tanri varligi veya yoklugu ile mi ilgilenir yoksa butun ruhsal varlikalarin varligi ve yoklugu ile mi ilgilenir? Butun tanrilari ve dogaustu varliklari red etmek mi gerek atheistim demek icin? Evet, atheist olmak icin butun tanrilardan ve doga ustu varliklarin varliklarindan vazgecmek gerek, cunku atheism dogayi ve baska seyleri bilimle aciklar.

"Bir bebek atheisttir" diyebilir misin? Atheist olmak icin bilincli bir sekilde soru sormus olman ve tanrilari red etmis olman mi gerekir? (implicit vs explicit atheism), Kisisel fikrim evet, bilincli athesit olmak en dogrusu ama herkes ayni fikirde degil. Tanri varliginin olmadigi her durumu atheist olarak kabul eden kesim var.

Sayet tanrinin varlgina destek cikacak bir sebep bulamiyor ve bu yuzden atheist diyebilirsiniz kendinize (negaive, pragmatic, weak atheism) veya tanrinin varligina dair fikirleri curutup tanri yoktur da diyebilirsiniz (positive, strong, theoretical atheism). Veya tanrinin varligi umrumda degil de diyebilir ve kendinizi atheist ilan edebilirsiniz (apetheism).




Düşündüğüm şeyler ve critical thinking

Düşünürüm. Sorarım. Değişirim veya inandığım şeyin temellerini sağlamlaştırırım. Buraya da hepsini dökerim. Yazdıklarım arasında çelişki görmek mümkün. Konuya farklı açılardan bakmak istediğimden, sürekli sorular sorduğumdan, ve bütün bunları buraya tek tek döküyor olduğumdan bunu böyle sanabilirsiniz.

Konuyu açayım:

Üç çeşit düşünme yapısı olduğuna karar vermişler. Birisi, sloganla gidenler. Okumayan, ama etrafta duyduğu şeye inanan propaganda ile giden bu insanlar ne yazık ki çoğunlukta. Popüler fikri olduğu gibi alan bu kesim en tehlikeli kesim. İkincisi, bir fikri çürütmek için düşünenler. Tamam bu kesim daha bilgilidir ama okuduğunu karşı tarafa saldırmak çürütmek için kullanır yani doğruya en yakın yerde olmak değildir amaç. Oldukça saldırgan davranırlar, en büyük kaybettikleri nokta da bu. Mesela Türkiye'de kendine ateist diyen çoğu insan böyle. Sadece Islam'a giydirirler, ateismin ne oluğunu bile doğru düzgün anladıklarını sanmıyorum. İşin en kötü yanı verdikleri  bilgiler yanlış ve başka yerden çalınmış, içine bakılıp araştırılmamis bile, doğru gibi paylaşılmış. Üçüncüsü ise critical thinker dediğimiz grup. Toplum içinde ancak çok az sayıda insan yapacaktır bunu. Doğruyu bilmek ister veya doğruya en yakın yeri. Aklında ideoloji yoktur, propagandaya kapılmaz, çoğunluk ile hareket etmez, önüne bir şey gelir ve hemen öteki tarafa geçer sorar, bu doğru mu, niye diye sorar. Zaten ilk iş hemen araştırma yapmak ve öteki tarafa geçip konu nedir anlamak. Sürekli soru sorarak doğruya en yakını bulmaya çalışır. Şimdiye kadar kafasındaki bütün bilgileri oynatır yerlerini değiştirir, gerekirse yeniden istif eder, reform eder. Ne yazık ki bu kesim sevilmez, hain olmakla suçlanır çoğu zaman.

Bu durumda şunu yeniden söylemek istiyorum.

Emin olduğum şeyler var, sanırım hiç değişmez dediğim. Uzun bir sureden sonra, yıllarca üstüne düşünmüşlükten ve araştırmalar yapmış olmaktan sonra edindiğim kararlar bunlar. Mesela mülteci konusu, mesela vaganism, mesela savaş, mesela positive sex feminism, mesela pornography, mesela misogyny, mesela manosphere, mesela kadın sünneti dahil sünnet, mesela patriarchy'e karşı birlikte durmamız gerektiği gerçeği. Sanırım bu konularda artık "erdim" ve son kararımı verdim.

Hala üstüne düşündüğüm, kafamda daha oturmamış şeyler ise laiklik, secularism ve kadına bu durumda ne olduğu. Başka düşündüğüm şey use ingroup outgroup teorileri ki buna sosyal medyada kadına gelen lincler yüzünden bakıyorum. Zaten sürekli bir özne ve nesne arasındaki güç ilişkisine bakmaktayım. Bazı hasta kafalar bunu görmüyor. Mesela gücü nasıl kurarız, mesela asıl güçlü kimdir, özne mi nesne mi, mesela güçler nasıl değişir. İşte bunun içine tanrı, dinler, demokrasiler, siyasi sistemler de girer bdsm de, aşk da, evlilik de, feminism de.

Bu hala aynı anda düşündüğüm milyon tane şey, işte onlara her açıdan bakmaya çalışıyorum. Ve sorularımı yazıyorum açıkça tek tek. Çoğu zaman öteki tarafa geçiyorum, bir de oradan bakıyorum ve oradan soru soruyorum. İşte sen bu çapraz soruları gördüğünde beni öteki tarafta olmakla suçluyorsun veya bana çelişiyorsun diyorsun. Tabii ki farklı açıların çekişmesi çelişmesi gerek, bu normal. Buna critical thinking diyoruz anlattım ya. Doğruya en yakın yerde durmak için resmin pozisyonunu değiştirmek ve başka yerlerden bakmak gerek. Bunu herkes yapamaz zaten. Ben yapıyorum diye de şaşırma.

26 Kasım 2017 Pazar

Cumlenin kimligi

Dur bakayım, şimdi düşünüyorum. Bir insanın kimliği sanırım söylediği şeyden daha önemli. Son gördüklerim bunu kanıtlar gibi. Yani biz aslında meseleye bakmıyoruz kimliğe bakıyoruz.

Söylenen şeyde kimlik ne kadar önemli? Erkek feminist konu hakkında konuşamaz mı mesela? Kimlik ne olursa olsun şayet aynı şeye inaniyor isek kimlikleri unutup bir araya gelmemiz gerekmez mi?

Ben erkek penisi ile düşünür dersem kadın olduğum için linç yerim ama erkek aynı şeyi söylerse alkış alır çünkü kimliği erkektir mi demek bu? Oysa mesaja bakmak gerekmez mi?

Transgender kısmı içine almayan bir feminist kesim var, çünkü kadın değiller hadin dogmadilar diyorlar. Halbuki ulaşmak istenilen nokta aynı. Bu durumda içine almak gerekmez mi?

Kadın istediğini giyer bana karışamazsın diyen mini etekli bir kadın ise ona destek çıkıyoruz ama aynısını kapanmış bir kadın söylese linç ediyoruz. Mesaj aynı ama kimlik farklı diye ayrılıyoruz. Bu yanlış değil mi?

Ya mesajın ne olduğunu görmüyoruz, anlamıyoruz, ya ayrımcılık yapıyoruz. Ulaşılan nokta aynı ise birlik olmak gerekmez mi? Ayrılarak bir yere gelemeyeceğimiz açık değil mi?

Kişi zaman içinde değişemez mi? Altı ay öncesi yazdigim şey ile bugün yazdığım inandığım şey aynı olmak zorunda mı? Değişeme niye izin vermiyoruz.

İngiliz vatandaşı İngiliz politikasını eleştirir ama mülteci aynı şeyi söyleyemez diyen ve mülteciyi susturan zihniyet aynı kategoriye girmiyor mu? Eleştirirken tek bir kimlik mi olmalıyız? Sadece o zaman mı haklı olacağız?

25 Kasım 2017 Cumartesi

Manosphere denilen zirvalar

Size "manosphere" denilen şeyden bahsetmek istiyorum, yani erkeğe ait bölge, erkek alan. Kısaca nedir,  erkek tarafından kurulmuş kadına saldıran online websitelerden, forumlardan ve bloglardan olusan misogynostic görüşü benimseyen beyinsiz adam zirvaları. Niyesini anlatacağım.

Temalari erkek hakları, baba hakları, kendini erkek olarak geliştirme, anti-feminism, erkeğe karşı şiddet, MGTOW (Men Going Their Way) hareket ve pick-up artistry (kadını tavlama).

Başta konuları ilginç gelse de, mesela "baba hakları", "kendini erkek olarak geliştirme" , "erkeğe karşı şiddet" ve ilk düşündüğünüz "acaba patriarchial erkek sistemine mi karşı geliyorlar, aman ne güzel, bu iyi bir şey olabilir" gibi olsa da içine girip biraz kurcaladığınızda söylenen her şeyin kocaman bir beyinsizlik örneği olduğunu görüyorsunuz ve kadına karşıi nefret duyulduğunu anlamanız uzun sürmüyor.

Açalım mı konuyu?

Manosphere olduğu iddia edilen yerlerde kullanılan bir  jargon var. Mesela red pill ve blue pill. Matrix'den çıkmış. Blue pill aldıysanız  gerçeği görmüyorsunuz, red pill aldıysanız gözleriniz açılıyor  gerçeği  görüyorsunuz. Peki gerçek ne bu adamlar için? İşte burası komik. Odaklandikları iki konu var,

(1) feminism her şeyi mahvetmiştir, doğa  kanunlarını altüst etmiş, erkeğin doğasını, biolojisini ve genlerini değiştirmiştir
(2) kadını  elde etmek istiyorsanız  alpha olmanız, dominant olmanız gerekecektir, çünkü kadın erkeğin arkasında olmak ister, korunmak ister, dominant erkek tarafından kontrol edilmek ister, bu yuzden dominant alpha erkege ihtiyacı vardır, siz de kadını almak için dominant olmalısınız

Erkeğin kadinlastigini, bu yüzden erkeğin zayıf ve pasif oldugunu ve toplumun en alt basamağında yer aldığını düşünüyorlar. Sebebi feminizm. LGBT bireylere ise nefret kusuyorlar. Bir başka  tartıştıkları konu göçün (bu oldukça şaşırtıcı çünkü içlerinde göçmen olanlar var) ve düşen doğum oranının batı toplumunu zayıf  hale getirmesi. Sebebi yine kadın ve feminism. Forumda tartışılan seyler ise kadına duydukları nefreti gözler önüne  seriyor. Mesela "kaç  tecavüzün var" veya "çirkin kadınların toplumda yeri yoktur" veya "kadın çok seks yapmış ise yüzünden anlaşılır" gibi.

Kadın nasıl tavlanır diye çıkarmış  oldukları bir kaç kitap bile var. İçinde "kadına hakaret edin, onu eleştirin dikkatini çekeceksiniz", "kadın  hayır dese bile peşini bırakmayın, üstüne  üstüne gidin", "kadına sizin erkek olarak üstün olduğunuzu sürekli hatırlatacak şeyler söyleyin, ona yerini haddini bildirin" diye bir takım saçma tavsiyeler bulmak mümkün. 

Bana soracak olursaniz, kaldi ki profillerini gezdim, bu adamlar kadından ilgi görmemiş ve bu yüzden kadından nefret etmiş "bunch of losers". Toplumda bir başarıları 
olmadığı için erkek siteminin yarattığı  hierachy'de oldukça alt sırada olmaları  sinirlerini bozuyor ve yerleri başarılı bir çok  kadından aşağı bir yerde olduğu için de erkeğe  degil de kadına nefret duymayı seçen ve asıl  sorunu göremeyen zavallı adamlar topluluğu. Ve kesinlikle anneleri ile bir problemleri olduğunu düşünüyorum. Toplumdaki her sorundan da kadını sorumlu tutmaları ve asıl  sorunu, yani patriarchy',  kaçırmış olmaları ise beyinsiz olduklarını kanıtlar gibi.

Hareket Amerika'da başladı ancak örneklerini  Türkiye'de  bile görmekteyim. Twitter'da bu hareketi destekleyen Türkçe hesaplar var. Bir kaçı fil ve adam twitinden hemen sonra ortaya çıkıp haddimi bildirmek hatta suratıma tokat  atmak istedi. Bu flood'ın altına yazacağım hepsini, bunu görev edindim. 




Medya ve kadın (daha bitmedi)

Kadının medyada kullanılması. Bu nerede ve nasıl oluyor, bakalım:

Mesela bir ürünü satmak için reklam kampanyasında. 1920 ve 1960 yılları arasındaki kadına ev kadini olmasini ev işleri yapmasıni, ama ayni zamanda kocasina genç ve güzel gözükmesini, eşini memnun etmesini öğütler reklamlar. Kadının yeri evidir, görevi kocasını mutlu etmektir, iyi bir ev kadını olması şarttır. 1979 ve 1991 yılları arasında ise reklam sektöründe çıplak veya vücudunun bir bölümü çıplak kadının kullanıldığı reklam sayisi %30 oranında artmış. Reklam kampanyalarınin cogunda kadın edilgen  ve erkekten aşağı pozisyondadır. Genelde kendisine dokunur, yatar pozosyondadir, çıplaktır veya yarı çıplak, seksi gözükür, gözler kısılmış dudaklar dolgun, kırmızı ve ıslaktır. bir reklam kampanyasinda kadının tecavüz edildiğini ima eden Dolce and Gabbana kampanyalarını duymayan var mı? Veya American Apparel reklam kampanyalarını? Veya Tom Ford? Satılan ürün belli bile değildir ve kadın vücudu kullanılmıştır.


Televizyonda da kadın kullanılır. Televozyondaki programlarin cogunu kadin yapmaz veya sunmaz, ana karater ya erketir ve kadin destek karakterdir veya cogu programda kadin ve vucudu kenar susu gibi kullanilir. Programı sunan kadınsa, bu kadın gündüz programlarında bile gece kıyafeti giyer, aşırı makyaj yapar, seksi bir ses tonu ve edası ile programı sunar. Yaşlandığında botox yapması tavsiye edilir veya işini kaybeder yerini başka genç, güzel seksi kadın alır.


Film endüstrinde bile kadın subordinate'tir. Ana karakter erkektir mesela. Bakılacak bir obje olmaktan öteye geçemez çoğu zaman, bu yüzden aktris olması için güzel, genç ve seksi olması şarttır.


Music videoları ise başlı başına bir dert. Niye? Rap ve R&B şarkı sözleri içinde kadına karşı nefreti ve şiddeti içerir mesela. Mesela kadın sadece seksuel bir objedir. Videosunda kadının yüzünü bile görmeyiz ancak twerk yapan popolar, büyük memeler gözüme yüzümüze sokulur. Kadınlar rap yapan adamın çevresinde ilgisi ve parası için yarışır. Hepsi bikini giymiş bir yatta adamın keyfi için bir araya gelmiştir.

Model ve moda şovları da buraya dahil edilmeli. Oldukça genç Size 00 modellerinin kullanıldığı moda şovları kadına tek tip ideal kadını empoze eder. Modeller belli bir kiloda değilse model olması mümkün değildir.

Pornography zaten sorunlu. Erkek tarafından erkek için erkek hazzı için çekilmiş erkek pornosunda kadın sadece haz verecek bir objetir. Bu konuda uzun uzun yazdım zaten.

Video oyunlarında kadının vücudu ise gerçek hatta ki kadın figüründen oldukça uzak ve yine yarı çıplaktır. Bazılarında ise kadına karşı şiddet vardır.

(bu yazi taslaktir, daha bitmedi, yazilmasi gerekn cok sey var, watch this space)

24 Kasım 2017 Cuma

Misogyny - Kadına duyulan nefret



Bugünkü konumuz misogyny, yani kadın nefreti. Aslında tanımı geniş, kadına karşı duyulan nefretin gerekçesi ise sadece kadının kadın olması. Bu kadını aşağılama, kadına isim takma, hakaretten tut da kadına şiddete kadar uzanıyor.

Bir kere açalım, misogyny her zaman diliminde, her milliyette, her dinde var; bir yerde erkek varsa misogyny var. Ama işin içler acısı hali kadının da misogynist olabilmesi. Evet, misogynist kadın var.

En ünlü misogynist isimler ise:

Aristotle: "kadın eksik yaratılmış erkektir, kadının erkekten daha az dişi vardır, bu eksikliğine delildir, kadın deformedir, ve yeri erkekten aşağıdadır, akıllı ve cesur kadın çekici değildir"

Plato: "erkek şayet ahlaklı yaşamazsa bir dahaki hayatında ceza olarak kadın olarak gelecektir"

Socrates: "erkek her işi kadından daha iyi yapar, demokrasinin en büyük başarısızlığı kadın ve erkek arasında eşitlik sağlamasıdır"

Rousseau: "kadınlar babalarının ve başka erkeklerin kararlarına uymalıdır"

Darwin: "Kadının beyni daha küçük olduğu için daha az çalisir, bu yüzden impulsive hareket ederler, bir kadınla evlenmek zenci olmakla aynı"

G. W. F. Hegel: " kadin eğitm alabilir ama bilim, sanat ve felsefe alanlarında başarı sağlayamazlar"

Arthur Schopenhauer: " Kadının görevi üremektir bu yüzden cazibesini kullanir ve erkeği elde eder. Kadın mutlulugu ahlaksızlıktır, kadının hiç bir alanda başarılı olacak kapasitesi yoktur, Fransız Devriminden kadın sorumludur, kadın sorun yaratır"

Friedrich Nietzsche: "kadınları kontrol dersek kültür düzeyi yükselir"

Hristiyan, İslam, Scientology ve Buduism'in misogynist olduğu aşikar. Sanırım bunu anlatmama gerek yok. Kadının şeytan, kadının erkeği tahrik ettiğini, kadının bütün sorunlara sebep olduğunu söyleyen metinler oldukça fazla.

Sebepleri ne peki? 

Cicero ise kadına duyulan nefretin kaynağı kadından korkmaktır demiş.

Michael M. Kasomovic and Jefferey S. Kuznekoff 2015`te yaptığı bir araştırma ise ilginç. Araştırmaya göre aşağı statude olan erkek, erkeğin baskın oldugu bir alana bir kadın girdiğinde kadına karşı nefret geliştirdiğini görmüş.

Baska bir teoriye göre ise erkeğin kadını iki kategoriye sokması, yani Madonna-whore kompleksi. Bazi erkeğe göre kadın ya bakiredir, temizdir, annedir ya da fahişe, orospu. Tektanrili dinlere göre tanımlanmış temiz, iffetli kadın kategorisine girmeyen her kadın fahişedir.

Sosyal medyada misogyny yaygın halde ne yazik ki. Gelen nefret mesajlarının ve hedef alınan kadınların ise feminist olmasi düşündürücü. Yöntem ise aynı: Hakaret mesajları, hatta tehditler. Sosyal medyada yaşanan misogyny'nin %50'si ise kadından gelmesi ise cok uzucu. 

23 Kasım 2017 Perşembe

Kisaca askin tarihi


Yine Yunanlilara gore ask, bizim irademiz disinda gelisen bir seymis. Eros okunu bir firlatti mi kalbimize, asik olmamiz disinda yapacagimiz hic bir sey yokmus.. Bizim irademiz disinda, asla ama asla kontrol edemecegimiz bir duyguymus ask.. Yine de ask ikiye ayrilmis bu donemde, gerci birinin adi ask degilmis baska bir seymis ama once kendini ask diye gosterirmis bize. Afrodit'in sonu hep husranla biten sehveti veya Eros'un gercek romantik aski...

Freud'a gore ise ask, çocukluk donemimize ait sevilen objelere yeniden kavusma isteginden baska bir sey degilmis. Bir baskasiyla bir araya gelme istegimiz, cocuklukta yasanan yaralayici deneyimlerin yeni bir ask objesiyle iyilestirme istegiymis aslinda…

Darwin zamaninda ise filizoflar ask uzerine baska bir teori gelistirmisler. Onlara gore ask, doganin bize oynadigi bir oyunmus. Biz ciftleselim istiyormus doga, gelecegimizi guven altina alalim istiyormus. Bu yuzden de ask diye bir duygu yaratmis doga dogamizda. Ask diye inandigimiz sey sex'ten baska bir sey degilmis aslinda. Sex yapiyoruz diyemedigimiz icin "biz asigiz" diyormusuz - ki aslinda ask diye bir sey yokmus, ask ve sex aslinda ayni seylermis.



Gender ve sexuality üstüne notlar:


Cinsel kimlik, gender, cinsellik ve seks ustune
1. Cinsel kimlik (gender identity), 
2. Cinselliği ifade ediş (gender expression) 
3. Biyolojik cinsiyet (biological sex) 
4. Seksuel kimlik (sexual orientation) arasında fark var.

Doğru tercüme yaptığımı sanmıyorum. Gender kelimesinin Türkçe karşılığı sanırım toplumsal cinsiyet... O yüzden Ingilizce terimlerle açıklamak istiyorum.

Gender identity: kendini nasıl görüyorsun, nasıl hissediyorsun? Kadın gibi mi, erkek gibi mi yoksa belirsiz mi, sınırsız mı, ikisi de mi, yoksa hiç biri mi? Non binary, agender ve non gendered kelimelerinin çıkış yeri burası. Erkek degilsen kadinsin dedil meseal, ikisi arasinda bir yerde olman hatta hic biri olmaman da mumkun. Sen kimligine ne diyorsun, baskasi ne diyor degil.

Gender expression: Kendini nasıl gösteriyorsun, görüntün ne, kendini nasıl ifade ediyorsun? Feminine, masculine mi? Veya ikisi de mi,  birisi sana baksa kimligine ne der? Iki kimligi de tasiman kendini boyle ifade etmen mumkun. Androgynous mu? Sakal birakip etek giymen mumkun, makyaj yapip takim elbise giymen de.

Biological sex: Cinsel organınla ilgili. Kadın veya erkek olabildiğin gibi intersex de olabilirsin. Sadece cinsel organın ne olduğunu, kim oldugunu, nasil hisettigini, kendini nasil ifade etmek istedigini belirlemez ancak. Vajinan mi var, penisin mi, yoksa iksi de mi, veya hic biri?

Sexual orientation: Kime ilgi duyuyorsun, kadına mi erkeğe mi ikisine de mi, yoksa hic birine mi? Duygusal, fiziksel, seksüel, veya ruhani alanları kaplar, sadece seksuel değildir.

Mesela ben kendimi non binary, androgynous kadın gibi tanımlıyorum.

Erkek dogasi ve davranisi

Dogaya bakip, hayvanlara bakip genelleme yapan ve "bakin dogada bu var, erkek dogasinda da bu var, yani erkegin sunu sunu yapmasi dogal" diye bazi erkek davranislarini normalize etmeye calisan argümanlara critical bakıyorum. Çoğu, erkeği korumak için yapılmış argümanlar gibi geliyor.

Erkek genlerini yaymak zorunda, o yüzden tek eşli olması mümkün değildir, o yüzden bir sürü kadınla beraber olması gerekir böyle bir argüman. 

Kadın doğada zayıftır, o yüzden bir alpha erkek bulmak zorundadır, ve onu koruyacak güçlü alpha erkeğin hareminde yer almak zorundadır da böyle bir argüman. 

Erkek genini yaymalı dersek kadının gen bankasında yerini dışlamış oluyoruz. Kadın genini yaymak istemiyor mu? O zaman kadının da çok eşli olması gerekmiyor mu? Ama kadın çok eşlidir demiyoruz. Erkek davranışını haklı çıkarmak için tek yönlü teori uyduruyoruz. 

Ve kadın doğada zayıf mı gerçekten? Döllenen dişi tek başına hamilelik devam ettiriyor, tek başına yavrulara bakıyor. Hem de uzun bir süre. Alpha erkeğe ihtiyaç duyuyor mu? Yoksa "bu benim, başka erkeğe yasak" diyen erkek için mi uydurulmuş bu teori?

21 Kasım 2017 Salı

FGM - kadın sünneti

Female genital mutilation, yani kadın sünneti., bugün bunun üstüne konuşacağım. Yapıldığı yerler genellikle Afrika ülkeleri olmasına rağmen Ortadoğu'da da görmek mümkün. Adı mutilation, erkek sünnetinden oldukça farklı. Klitoris kesiliyor, bazen iç dudaklar kesiliyor, bazen de vajina girişi bağlanıyor. Sebebi ise korkunç. Kadın haz almasın, zevk duymasın, erkeklerle yatmasın, hamile kalmasın, eşini aldatmasın diye kadın hazzına dayalı sebepleri var. Dolayısıyla erkek sünnetinden oldukça farklı. Erkek sünnetindeki gibi kimse "ama kadın sünnet olursa erkek daha haz alır" demiyor mesela, veya "kadın vajinası sünnetli daha güzel gözükür", veya "kadın sünneti hem erkek hem de kadın için daha sağlıklı veya hijyeniktir" de demiyor. Veya "tanrı emretti" . İşin en ilginç tarafı bunu kadına yapan başka kadınlar, erkekler işin dışında tutuluyor, erkek karar vermiyor, bir yaptırımı yok. En korkunç yani ise kadının genelde bu uygulamadan sonra enfeksiyon kapması, hayatını kaybetmesi. Operasyonlar başka kadın tarafından ya ebe ya da yaşlı kadın tarafından oldukça ilkel yöntemlerle yapılıyor, mesela jiletle. Şimdiye kadar kimsenin konuşmadığı bu tür sünnet artık konuşuluyor. Mesela bana yaz öncesi altı hafta okula gelmeyen  Afrikalı ve ortadoğulu kadın öğrencilerine dikkat et diyorlar, iyileşmek altı hafta alıyor çünkü.

20 Kasım 2017 Pazartesi

Niye yanlış

Bu yazacağım en zor şey olacak. Çünkü konu ebeveynlerin oldukça iyi niyetle  yaptığı ama aslında çocuklarını oldukça riskli pozisyona sokması ile ilgi ve konunun içince çocuk istismarı (seksuel, cinsel) var.

Az sonra paylaşacak olduğum şey yani çocuk istismarı dediğim şey cinsel olan. Başka çocuk istismarı da mümkün. Ama konumuz bu tür olanı şimdilik.

Bir kere şu konuyu iyice açalım. Çocuk istismarı her ülkede, her milliyette, her tarihte, her dinde var. Sadece Islam ülkelerinde oluyor diye yanlış bir anlayış var. Katolik kilisesine ait bir sürü dava var bu konuda. Bu ülkede de var. Çocuk istismarı her kesime dağılmış durumda ve yaygın. Çocuk istismarını gerçekleştiren ise genelde erkek. Ve hedef aldıkları kız çocukları değil sanılanın aksine, erkek çocukları daha büyük risk içinde. Bunu gerçekleştiren erkek ne yazık ki aynı yoldan geçmiş ve istismar edilmiş çocukken. Çocuğu istismar eden ise genelde aile içinde, arkadaş çevresinde tanıdığınız ve güvendiğiniz biri. Çevrenizde değilse çevrenizde olmak için uzun bir süre sistematik olarak önce size yaklaşacak biri. Onları çocuk parkında, okulun çıkışında veya çocuğun olduğu yerde görmek de mümkün, ama en çok kullandıkları yol sosyal medya. Bunu iyice bir anlayalım önce.

Çocuğunuzun görsellerini paylaştığınızda ne oluyor. Bir sürü insan bana karşı çıkacak biliyorum ama bunu bu konuda her yıl eğitim alan bir öğretmen ve eğitimci olarak yazıyorum.

1. Bir kere izin almıyorsunuz çocuğunuza. Onun bilgisi dışında çekiyorsunuz ve paylaşıyorsunuz ki bu insan hakları ihlali. Çok mu uçuk, hayır değil. Bir düşünün. Aynısı size yapılsa hoşunuza gitmez. Ve çocuğunuzla ilgili bir online portfolio olusuyor, onunla ilgili olan bilgi arşivleniyor. Bir yetişkin olana kadar bir çok şey özel hayatıyla ilgili herkesin gözünün önüne seriliyor. Ve bu yanlış.

2. Asıl konumuz. Çocuğunuzu riskli bir konuma sokuyorsunuz. Onunla olan bilgiyi veriyorsunuz. Ona ulaşılmasını sağlamış oluyorsunuz. Mesela okulun ilk günü cektiginiz fotoğraflar içinde hangi okula gittiğini açıkça gözler önüne seriyor. Ona ulaşmak isteyen hasta ruhların işini kolaylastiriyorsunuz. Ama az önce dediğim gibi bu hasta ruhlar önce size yaklaşmaya çalışacaktır. Buna grooming diyorlar. Uzun bir süre sizin güveninizi kazanacak sonra çocuğunuza ulaşacaktır. Sosyal medyada olduğunuz için sizinle ilgili bilgi, yaşadığınız yere gittiğiniz yerlere kadar, zaten mevcut ve size ulaşmak çok kolay. 

Yapılması gereken ne?
1. Cocugunuzla ilgili bilgiyi verme. Fotoğraf paylaşma.
2. Bu ülkede okul otobüsleri yok mesela. Ebeveyn küçük cockgunu kendisi okula götürür getirir. Çocuklar sınıfta ebeveyn gelene kadar bekletilir. Ve sadece ebeveyn ne teslim edilir. Çok mu aşırı? Bence değil.
3. Çevrenize girmeye çalışan insanlara dikkat edin. Cocugunuzdan uzun bir süre uzak tutun. Bu flirtunuz, sevgiliniz olsa bile.
4. Çocuğunuzun bakımını üstlenen kişilerin adli raporlarına bakın. Komşuya arkadaşa çocuk bırakmayın. Bakimevlerinde, kreslerde, okulda çocukla ilgilenecek kişileri iyice araştırın. Okulun bunu zaten yapıyor olması gerek. Burada yapılıyor. Ama tedbirinizi alın.
5. Çocuğunuz size "bana dokundu şunu yaptı" diyor ise ona inanın yalan söylediğini düşünmeyin. Birilerin yanında tuhaf davranıyor ve onlardan uzak kalmaya çalışıyor ise sebebini iyice araştırın.
6. Çocuk parklarında sizinle iletişim kurmaya çalışan insanlara kuşku ile yaklaşın. Unutmayın önce size yaklaşmaya çalışacaklar.
7. Çocuğunuz hep gözünüzün önünde olsun. Çocukluğunu yaşasın ama gözünüz hep üstünde olsun.

Çocuklarınızın fotosunu sosyal medyada paylaşmayın

Okullarda e-safety diye ders konuldu bu ülkede. Çocuklara sosyal medyada, internette kendilerini korumak için ne yapmaları ve ne yapmamaları öğretiliyor. Ama en büyük suçu yine öğretmenler ve ebeveynler işliyor. Çocuklarını güvensiz bir ortama sokmuş oluyorlar.

Bir eğitmen ve öğretmen olarak bu konuda eğitim alıyoruz. Benim bildiğimin yarısını bilseniz çocuklarınızın fotosunu sosyal medyada paylaşmazsınız. Dünyada ne ruh hastaları var!

Yaptığınız suç.

18 yaş altı çocuklarla sosyal medyada konuşmayın. Size kendi rızasıyla göndermiş olsa bile fotolarını saklamayın, hele hele asla istemeyin. Karşınızdaki çocuk ve siz yetişkinsiniz. Yaptığınız suç.

Sınıf fotosu çekmek yasak

Bu ülkede kimsenin fotosunu izni olmadan çekemezsiniz. Hele yaşı 18 den küçük hiç bir çocuğun fotosu çekilmez. Yaparsanız ağzınıza sıçarlar.

Sosyal medyada görüyorum sınıf fotoları çekiliyor paylaşılıyor. En bütün yanlış! Anne baba izini olmadan 18 yaş altı fotosu paylaşılmaz. Bu Türkiye'de bile yasal değil. Öğretmenler eğitilmeli.

Bir öğretmen sınıfının fotosunu paylaşmış burada. İçlerinde disability'si  ve öğrenme zorluğu olan öğrenci de dahil. Demiş ki "sınıfımdaki bütün öğrenciler ona yardım ediyor, onlarla gurur duyuyorum". Kulağa güzel geliyor değil mi? Ama yaptığın yanlış dedim.  Ve linç edildim.

Niye yanlış?
1. Öğrencilerin 18 yaş altı. Ebeveyn izni olmadan fotolarını çekemezsin hele hele sosyal medyada paylasamazsın. Bu yasal değil. Kanun dışı.

2. Disability'si ve öğrenme zorluğu olan öğrencin vulnerable dedikleri birey konumunda. Okul ismi belli, isteyen bulur ve yararlanır bu durumunundan. Durumundan faydalabilecekler çıkabilir ve sen bu durumu kolaylastiriyorsun.

3. Öğrencilerini koruman gerekirken onları kötü emelli insanların huzuruna çıkarmış oluyor ve aslında birinci görevini yapmıyorsun. Suça iştirak ediyorsun.

Revenge porn

Konumuz revenge porn. İntikam pornosu. Hani sevgilinize, eşinize gönderdiğiniz fotoların veya birlikte cektiginiz ozel videolarin ayrılık sonrası intikam için kullanılması, sosyal medyada paylaşılması durumu.

Bazı feminist kesim sevgiliye, eşe nude gönderilmemesi ve(ya) sevişirken video çekilmemesi taraftarı. Ancak madem yapacaksınız, kendinizi belli edecek yara izlerini, dövmeleri ve yüzünüzü saklayın diyorlar.

Ve bu görselleri videoları bilgisayarınızda cep telefonunuzda saklamayın. Birisinin eline kolayca geçebilir. Gönderdikten hemen sonra silinmesi önemli bir konu.

Bu tür fotoların ve videoların ayrılık sonrası diğer tarafın izni alınmadan ve intikam için sosyal medyada paylaşılması ise suç teşkil ediyor. Türkiye'de durum nedir bilmiyorum.

Sizin paylaşılan fotoyu ve videoyu rt yapmanız, elden ele geçirmeniz de suç. Bu da ek notu.

Bence size özel olarak gönderilmiş veya sizinle çekilmiş özel görselleri ve videoları kimseye göstermemeniz en doğrusu, bırakın intikam için  sosyal medyada paylaşmayı.

İki insan arasında geçen konuşmaların izin alınmadan ve isim verilerek ifşa edilmesi bile yanlış geliyor bana. Bence çok alçakça. Kaldı ki nude foto veya sevişirken çekilmiş video sosyal medyada herkesle paylaşılsın!

Bir hukuk insanı bana yazdı ve dedi ki "Özellikle tarafların izni dışında bilgi ve videolarının paylaşılması ceza kanunumuzda suç olarak düzenlenmiş durumda. Hatta birden fazla suç barındırıyor aslında."

Ve devam etti: "Türk Ceza Kanunu’na göre özel hayatın gizliliğini ihlal ve kişisel verileri ele geçirme ya da yayma suçu oluşabilir." Bilginize.

Türkiye'deki son olayda kadın izin vermiş ama ayrılık sonrası kaldırmasını istemiş adam kaldırmamış ve aldığı ceza:1-4 yıl arası hapis cezası.

19 Kasım 2017 Pazar

Sisteme karşı bir olmak asıl gaye

Kadın ve erkek de ataerkil patriarchal sistemden çeker, her ikisini de ezer bu sistem. Ama kadına daha da yüklenir. Erkek kadınla bir olup feminist harekete dahil olmalıdır. İkisinin de kazanacağı şey çok.

Ve kadın erkeği dışarıda tutmamalıdır, erkeği de içine alacak bir hareket gerek. Erkek düşmanı feminist gerçek gayeden sapmıştır. Ve feminist değildir.

Erkek düşmanı değilim. Erkek tarafından yaratılmış erkek sistemine karşıyım. Eleştirisini yaptığım şey erkek sistemi. Ve bu sisteme eşlik eden kadın da olsa erkek de olsa eleştirim aynı. Hatırlatmak istedim.

Kadın alt basamakta

Kadın niye vücudundaki bütün tüyleri, kılları alıyor da erkek almıyor? Bi düşünün

Ve niye tüylerini kıllarını alan, ağda yaptıran erkeğe sissy muhabbeti yapılıyor.

Kadın gibi davranmak, feminine olmak, kadın gibi giyinmek niye erkek için küçültücü? Bunu da düşünün. Kadın niye daha alt basamakta.

Capitalism and women

Bizim sorunumuz daha büyük:  Görüntü. Sürekli değişen ideal görüntü. Vajinamızın dudaklarına varana kadar hem de!

Sürekli ideal, seksi kadın olmaya çalışıyoruz. Kilo veriyoruz, tüyleri alıyoruz, saçları boyuyoruz, memeleri diri tutuyoruz, kırışıklardan kurtuluyoruz, dudakları şişiriyoruz, makyaj yapıyoruz, squat yapıyoruz, vajinaya glitter ball sokuyoruz, porno vajinası sipariş ediyoruz. Sana çirkin diyorlar, yaşlı, şişko, bakımsız, erkeksi... Güzel, genç, dimdik, feminine, seksi, ince, hoş olman için başının etini yiyorlar. Oyunun adı kapitalism. Ve kapitalism erkek.

Glitter ball nedir diye soru geliyor. Açayım. Kadınlara sunulmuş yeni ürün. Cinsel ilişkiden bir saat önce vajinaya sokuluyor. Vajina icinde patlıyor. Sebep mi ne? İşte burası komik. Vajina daha güzel koksun ve tadı şekerlensin diye. Bir de vajina içi disco gibi parlak olsun diye. Bu durumda capitalist sistem bize ne der. Der ki "vajinan kötü kokuyor, tadı da çirkin, görüntüsü de berbat. Glitter ball alman şart". Sorun bu.

Kapitalism kadına daha yüklenir. Daha fazla ürün satar. Ve satılan ürünler daha pahalıdır. Kadın için satılan tıraş bıçağı erkeğe satılandan daha pahalıdır mesela.  Al tıraş bıçağını üstüne pembe rengi koy ve kadına daha pahalıya sat. Adına Venüs de mesela. Süper akıl!!!

Kapitalist sisteme sen de uyma, alma diyenlere soru: o ürünü kullanamayan, bunu red eden kadına ne diyorsunuz? Mesela makyaj yapmayan kadına? Bakımsız, çirkin adını koymuyor musunuz!? Kadın üstündeki yaptırım büyük, oyun daha büyük.

Kapitalism son yıllarda erkeğe de yüklendi. Metrosexuel erkek çıktı mesela. Altından kalkamadınız, ağırlığı altında ezildiniz. Ve reaksiyon olarak ilginç bir şey çıktı. Metrosexuel erkek, erkek değildir dediniz.  Bak bu çok ilginç! Reaksiyon olarak hipster erkeği çıktı. 

Aynısını kadın niye yapamıyor. Bunu düşünmek lazım. Çünkü kadın üstünde yüzyıllardır nasıl gözükmesi gerektiğini ögreten ve bu yönde baskı kuran bir sistem var. Öyle ağır ki. Dışında kalan kadına ağır ithamlarla geliyorsunuz.

Çocuk reyonlarına bakın. Kız çocukları için ayrılan bölüm daha büyüktür, daha renklidir, satılan ürün daha fazladır. Erkek çocuk reyonu ise küçük, içinde yeşil, sarı, bordo ve satılan t-shirt, ayakkabı, pantolon. Niye?

18 Kasım 2017 Cumartesi

Positive seks feminismi

Sadece kadın cinsel açıdan özgür olması konusuna yoğunlaşır kadın istediğiyle çok seks yapsın dersen kadını sadece seksle tanımlamış olursun. Ve kadının özgürleşmesi, güçlü hale gelmesi seksten geçmez. Normalde erkeğe verilmiş rollerin ve sorumlulukların paylaşılmasından geçer.

Kadının özgürleşmesi ve güçlü hale gelmesi politik, ekonomik, sosyal bir konudur. Sadece seksi nasıl yaşayacağı konusundan daha geniş bir alanı teşkil eder. Sadece sekse indirgemek yanlıştır.   

Bu yüzden positive sex feminismi benimsemem imkansız.

Sex positive feminism yanlışlığı üstüne notlar

"If you understand that sex is socially constructed—which we do—and if you see that male supremacy does the constructing—which we see—and if the sex in question is the sex men use to establish their dominance over women, then yes we're against it."
Dorchen Leidholdt

"what are often presented as feminist ideas are in fact ideas originating in male-dominated sexology."

The "sexual revolution" on men's terms has contributed less to women's freedom than to their continued oppression. Existing traditional ideas about heterosexual sexual relations, such as male sexual entitlement within marriage, are aggravated by sex positive ideology"

"The belief that you must have casual sex in order to be liberated is actually anti-feminist and sex-negative because it forces people into a narrow definition of liberation"

"The idea that women must have lots of sex to be sexual can actually encourage the notion that women can only be sexual in relation to others. It can also encourage the anti-feminist idea that outsiders get to define a woman’s sexuality, rather than the woman herself."

"Too often, women’s sexual freedom is defined as “freedom” to do what men want."

17 Kasım 2017 Cuma

Gender derken açayım

Gender ve sexuality konusunu açayım. Türkçesi tam karşılığını vermiyor. Toplumsal cinsiyet ve cinsel kimlik mi diyorlar emin değilim.

Toplumun sizden sırf kadın veya erkek doğdunuz diye beklediği davranış biçimleri var. Ne giyeceğinizden tutun görevlerinizi de içine alan davranış biçimleri. Bunun dışında kalanlarin ise küçük düşürüldüğü bir toplumdan bahsediyoruz.

Sen de erkek misin, sen ne biçim kadınsın, erkek dediğin şunu yapar, kadın dediğin şöyledir diyen cümleler, heh, işte onlar toplumsal kimliğinizle ilgili bilginin olduğu yerler.

Bu davranış biçiminin dışına çıkan kadına erkeklesmiş kadın, sıkıcı kadın, çirkin kadın, bakımsız kadın diyor toplum. Bu davranış biçiminin dışına çıkan erkeği vurmak için ise ona kadın özellikleri yakıştırılıyor veya nonoş, sissy, ibne, hanımcılık sıfatları uygun görülüyor

Toplumsal cinsiyeti tartışırken cinsellik, cinsel davranış, cinsel kimlik konularına girmek doğal. Yanlış olan ise bunları konuşurken bunun seksli yazmak olduğunu düşünmek, sanmak.

Canım seks istiyor, libidom yükseldi, masturbasyon yaptım, bugün üç adamla yattım, dün gece beş posta koydu fuckbuddyim, memelerim büyük" dersem seksli yazmak.  Ama kalkıp da "cinsiyetler aşkı ve seksi farklı tanımlıyor" dersem değildir.

Bu iki şey yaşındaki farkı bilmeyen gerzekler takipten çıksın hatta çok memnun olurum. Çünkü bacak aramla ilgili sorularınızdan sıkıldım. Penis, meme, vajina, six-pack görsellerinizden de.

Ve niye gender ve sexuality konusunda yazıyorum. Çünkü ilgim var. Çünkü femonism ile  çok ilgili. Çünkü insan hakları ile ilgili. Çünkü adaleti bulacağınız yerlerden. Seks ile ilgi çekmek, takipçi kasmak istediğimi düşünüyor iseniz salaksınız.

Bu konuda yazdığım için beni yatağa atacağınızı, penisinizle benim aramda bir doğru olacağını düşünüyor iseniz extra salaksınız.

Kadın mı dolandırıcı?

Makyaj öncesi ve sonrası görsel koymuş "dolandırılıyoruz, bize oyun oynuyor kadınlar" diyor adam. Dolandırılmak isteyen sensin göt!

Sanki makyajsız kadını seviyor da. Sen kalk ağır makyajlı kadını sev, onu seç, ona ideal de; sonra da makyaj yapıyor diye dolandırıcı de.

Kusurlarına rağmen gurur duymak

Estetik anlayışı bu iken, ve estetik anlayışına karşı çıkıp bir şey paylaştığında hakaret edilecek, linç yiyeceksen nah gurur duyarsın farklı olmakla.

Vücuttaki kıllar

Koktuk altı kılı, genital bölge kılı hijyenik değildir diye bir tartışma dönüyor. Ben ise bunu, yani vücuttaki kıla tahammül edemeyişimizin sebebini estetik algımızın sapmış olmasına bağlıyorum. Konu hijyen olsaydı  bacak, yüz, sırt, göğüs, karın ve meme üstü kılını almazdık.

Vücudumla gurur duymak

Ben vücudumla gurur duymak istiyorum. Saklamak değil. Ancak vücudum toplum ve medya tarafından yaratılmış bugünkü estetik anlayışına göre fazla kusurlu. Ve aksi gibi sadece kadın olduğum için bir cinsel obje.

Vücudumun bütün kusurlarına rağmen, cinsel obje olarak görülmediğim bir yerde bakışlar altında çıplak kalmayı isterdim. Büyük bir ihtimal ormanlık bir yerde yağmur yağarken. Düşünsene, hiç korkusuz, popom büyük mü, memem sarkmış mı, göbeğim çıkmış mı diye düşünmeden çıplak kalmak ne büyük özgürlüktür.

Women empowerment and sexual objectification

Women empowerment, kadının güçlü pozisyona getirilmesi, nasıl olur? Normalde erkeğe verilen rollerin ve sorumlulukların verilmesi ile olur mesela.

Topluma katılım sağlanarak olur mesela. Katılım politik anlamda ve ekonomik anlamda mümkün. Dışarıda tutmak dahil etmemek kadını zayıf pozisyona düşürür.

Ekonomik anlamda güçlü olmaları için kolaylık sağlanarak olabilir mesela. Mal, mülk, iş sahibi, olmaları, kredi verimi, microfinance ile mümkün olabilir bu.

En önemlisi ise eğitimleri ve öğretimleri ile olur bu.

Emin olduğum şey ise, ve aynısını bir çok feminist de düşünecektir, bazı kadınların iddia ettiği gibi üçüncü sayfa güzeli olarak, striptease yaparak, porno'da oynayarak, seks işçisi olarak kadın güçlü poziyonda olmaz, women empowerment yolu buralardan geçmez.

Bana kadın porno'da oynuyorsa, üçüncü sayfada meme açıyorsa, seks objesi olmayı seciyorsa ve karşılığında bir şeyi elde ediyorsa bu onu güçlendirir demeyin.

Ne de güzel sallıyorsunuz

Ne güzel de sallıyorsunuz. Estetik yıkalım, yaşasın çok çeşitlilik, şişman, selülitli olmak sorun değil diyorsunuz; ama bir kadın kıllı bacak fotoğrafı paylaştı diye bir asmadığınız kaldı. Her gün kadınlara şişko, çirkin diye hakaret yağdırıyorsunuz.

Yaşlı (!) kadın, çirkin (!) kadın, şişko (!) kadın seksi iç çamaşırı giydi mi midem bulandi diyorsunuz. Koltuk altı kılına tahammülünüz yok.

Kabul edin; kadın ince, güzel, genç, kılsız, tüysüz, göbeksiz, kırışıksız, uzun bacaklı, beyaz tenli, kalın dudaklı, pembe meme uçlu, vulvası küçük, memesi büyük, makyajlı, uzun saçlı ise güzel.... Diğerlerine tahammülünüz yok.

15 Kasım 2017 Çarşamba

Porno'da aşk yok


Pornography'e karşı olmamın bir sürü sebebi var. Bunların en başında pornonun erkek hazzı için yine erkek tarafından erkek fantezisi için çekilmesi; erkek hazzının baz alınması ve bu yüzden de kadının fazlasıyla edilgen bir eşya, oyuncak veya meta gibi gösterilmesi ve içinde kadına karşı şiddet içermesi gibi sebepler geliyor.

Bir kaç yıl öncesine kadar kabul edelim porno erkek içindi. Erkek tarafından çekilirdi. Kadın erkek hazzı için erkek fantezisi için porno içinde olurdu. O yüzden ağzına burnuna kulağına poposuna vajinasına altı penis sokulan kadın görmek mümkün porno'da. Zaten kadın porno içinde erkek haz alsın diye var olur. İki kadın gelir adamın penisini ağzına alır, adam bu iki kadının ağzına yüzüne boşalır, kadın popodan vajinadan yapılır. Zaten erkek penisini içine alan bir kamera hareketi vardır içinde. Kadının ne hissettiği veya hazzı önemli değildir, onun hazzı zerre kadar ilgilendirmez pornoyu. Kadın orada erkek hazzı için kullanılan şişme bir kadındır. Zaten içinde kadına yönelik şiddet de vardır. Hardcore, gang bang, bukkake türleri bunlardan sadece bazısı. Erkek fantezisini yasasın diye erkek beynini ve gerçek hayatta yaşayamadığı her şeyi erkek pornosunda görmek mümkün.

Porno aynı zamanda ideal, güzel, seksi dediğimiz şeylerde de söz sahibidir. Mesela, tek tip kadın seçilir, tek tip kadın vücudu ideal gösterilir, tek tip vajina vulva idealdir. Pembe ve tüysüz küçük dudaklı vajinası olan beyaz tenli, koca memeli, sarışın kadını erkek ideal olarak görmeye başlar ve bu tip kadını seksi bulur, bu tip kadına arzu ve ilgi duyar mesela. Çünkü porno bu kadını erkek hazzına uygun seçmiştir. Zamanla da günümüzde olduğu gibi kadın porno kadını olmaya çalışır, kozmetik ameliyata girer, vulvasini değiştirir, göğsünü büyütür vs vs. Çünkü ideal kadın budur demiştir porno. Bu erkek için de geçerli. Büyük, kalın, hacimli ve damarlı penis idealdir. Yoksa şansı yoktur. Bu tür erkeği ideal olarak sunar porno, kadın zamanla bu erkeği ideal görmeye başlayacaktır.

Tabii bir de pornonun birbirine aşık iki insanın yaşadığı içinde aşk olan gerçek seksi göstermediği gerçeği var, yani gerçek seksi saptırdığı gerçeği. Yeni gelen nesil seksi porno'daki gibi sanıyor. Strapon, gang bang, threesome, group seks yapan, bunu herkesin yaptığını düşünen veya kedisinin yapması gerektiğini düşünen genç insan sayısı oldukça fazla. Pornoyu seyreden insan seks böyle olmalı sanıyor ve porno seksini yaşamaya çalışıyor. Pornonun, gerçek hayatta yaşanan seksi yanlış gösterdiği aşikar. Mesela erkek pornosunda aşk yoktur. Salt seks vardır. Mekaniktir. Aşk ile yapılmaz seks.

Ancak derken bir şey oldu, kadın direktörler pornoya girip yeni bir kol yarattılar. Ve kadınlar tarafından çekilmiş pornoya bakarsak kadının hazzı da önemli, ve içinde kadına karşı şiddet yok. Aşkı ve seksi daha olması gerektiği gibi gösteriyor, zaten içinde aşk var. Gerçek hayatta olması gereken seksi yansıttığı için daha tercih edilmeliler gibime geliyor, şayet pornoyu seviyorsanız.

Evet, porno'dan öğrenilecek şey fazlaca, olabilir, ancak seçimi yanlış yapmak da mümkün veya addiction yaratmasi. Belki de hiç seyredilmemesi daha uygun.
Her şeyin üstüne porno, bazı cinsel davranışları popüler kılabilir ve insanlar akıllarında bile yokken böyle bir şeyi denemiş olabiliyor. Niye, çünkü porno normallestiriyor.

Porno libidoyu artırır mı, evet. Porno yüzünden kadını meta görmek mümkün mü, evet. Porno yüzünden bazı davranışlar normalleşir mi, evet. Porno seksi öğretir mi, doğru seçilirse, evet. Porno, addiction ve sorun yaratır mı, evet. Porno bir ilişkiyi kurtarır mı, sanmıyorum. Porno içinde bir explotation var mı, çoğunlukla evet. Porno kadını güçlü pozisyona sokar mı , hayır hiç sanmıyorum.

Pornoya karşı mıyım, evet. İçinde kadına şiddet olduğu için, kadını haz için kullanılacak obje olarak gösterdiği için, insanı exploit ettiği için, sosyal sorunlar yarattığı için, aşkı içine almadığı için, mekanik seks duygusu yarattığı için, tek tip kadın ve erkek yarattığı için.

Kadın direktörlerin çıkardığı pornoya ise daha ılımlı bakıyorum; aşk ve seksin ön planda olduğu, aşk ve seks konusunda daha doğru tespitler yaptığı için. Ancak küçük dozlarda alınmalı.

Bence çok fazla porno seyrediliyor. Bence porno bir sorun teşkil ediyor. Bence enerjinin bu yönde harcanması acınası bir durum. Bence ilişkiyi porno kurtarır saçmalığını değiştirmeliyiz. Bence pornodan daha önemli şeyler var. Bence porno saçmalığını bırakmalısınız.

12 Kasım 2017 Pazar

Gibi hissediyorum.

Aşık olduğu adamın kendisini değil de seksi cheerleader'ı seçtiği için bütün imajını değiştiren ve cheerleader grubuna katılan liseli genç kadın gibi hissediyorum.

Adamın sırf başka erkekler onu çok istiyor diye ve bulunması zor bir kadın olduğu için elinde tutmak istediği ve bu yüzden numaralar yaptığı kadın gibi hissediyorum.

Çokça kilo verdiği için kendisiyle gurur duyan ve bunu sosyal medyada before and after görselleri ile paylaşan ama insanların "yuh ayı gibisin, oha" diye linç ettiği genç kadın gibi hissediyorum.

Önündeki duvarın orada olduğunu ve birazdan ona çarpacağını bilen ama buna rağmen duvara doğru hızla arabasını süren kadın gibi hissediyorum.

Kendini öldürmek için çatısına çıktığı binadan  aşağıya atlayıp atlamamak konusunda şüphe duyarken aşağıda onu seyreden kalabalığın "atlamazdan adam değilsin" dedigi kadın gibi hissediyorum.

Büyük bir dikkatle, başka model olmadığı için, kendi fotoğraflarını çekmiş ve onlarla gurur duymuş ve bu yüzden de sosyal medyada paylaşmış ama aldığı cevap "pavyon karısı gibisin" olmuş kadın gibi hissediyorum.

Google'dan meme görseli bulup buraya kendi memesiymiş gibi paylaşıp kaos yaratmak isteyen kadın gibi hissediyorum.

Saudi Arabistan'da modacı olmak isteyen ama genç kadın gibi hissediyorum.

Ağlayan bebeğini susturmak için elinden geleni yaptığı halde çocuğu sürekli ağladığı için otobüste ona herkesin nefretle baktığı genç anne gibi hissediyorum.

Orduya katılmak isteyen ama başka popolarda gözü olacağından şüphe duyulan ve bu yüzden orduya girişi red edilen eşcinsel adam gibi hissediyorum.

Bütün arkadaşlarının gözlerinin önünde tek tek kesildiğini gören ve kesim yerinde sırasını bekleyen inek gibi hissediyorum.

Onu öpeceğini düşünüp başını öne doğru eğen ancak karşısındaki adamın "sen ne yapıyorsun allah aşkına" dediği kadın gibi hissediyorum.

Sınır kapısını kucağındaki çocuğuyla geçmeye çalışırken bir gazeteci tarafından tekmelenmiş ve kucağındaki çocukla yere tökezlenmiş sığınmacı adam gibi hissediyorum.

Saçlarını sarıya boyamış kara kaşlı kadınları seven adama, aslen  sarışın olduğunu ama saçlarını  koyuya boyadığını söyleyemeyen kadın gibi hissediyorum.

Binlerce kişinin konserine geldiği bir konser salonunda şarkı söyleyen ama şarkının sözlerini unutmuş kadın gibi hissediyorum.

Delicesine aşık olduğu adamın o gece yemekte evlenme teklif edeceğini düşünüp heyecan yaparken, adamın "threesome yapalım mı" dediği kadın gibi hissediyorum.

Anlattığı fıkrayı anlamayan arkadaşlarına, fıkranın  tam olarak neresi komikti diye fıkrayı açan ve fıkranın içine eden ergen gibi hissediyorum.

O çok istedi diye kendi özel fotolarını sevdiği adama gönderen ama adamın bütün fotoğraflarını bir dm grubunda arkadaşları ile paylaştığı kadın gibi hissediyorum.

Delicesine aşık olduğu adamla ilk defa sevişen ama adamın gecenin videosunu çektiği ve arkadaşlarına gösterdiği kadın gibi hissediyorum.

Club'da bir adamın kulağına yüksek sesle "çok seksisin" derken birden müziğin kesildiği ve sadece kendi sesinin club'da yankılandığı, bu yüzden herkesin ona dönüp baktığı kadın gibi hissediyorum.

Son derece yakışıklı bir adamın kendisine baktığını sanıp içten içe sevinen ama sonra adamın aslında yandaki sarışın ile ilgilendiğini farkeden geek kadın gibi hissediyorum.

Bütün yıl yaz tatilini beklemiş ama tatile çıktığı ilk günde birinci  derece güneş yanığından dolayı tatilinin içine etmiş İrlandalı kadın turist gibi hissediyorum.

Herkesin içinde altına yapmış ama bunu saatlerce herkesten gizlemiş beş yaşındaki küçük kız çocuğu gibi hissediyorum.

Club'daki bütün güzel kadınları tek tek denemiş ama red edilmiş adamın sadece club'da kalan son kadın olduğu için beraber dışarı çıktığı kadın gibi hissediyorum.

Okula annesi öldüğü için gelemediğini anlatmaya çalışırken kurduğu Ingilizce cümlelerin öğretmen tarafından sürekli düzeltildiği ve söylediği şeyin umursanmadığı mülteci kadın gibi hissediyorum.

Rüyasında bir kadınla seviştiği için bundan haz almış ama sonra suçluluk duyarak sırtını kamçılamış ve kendine ceza vermiş Katolik papaz gibi hissediyorum

Asıl değerinden bihaberdar olan adam tarafindan sadece beş liraya satılmış elmas yüzük gibi hissediyorum.